10 Şubat 2025 Pazartesi

Silivri’de Adaletin Testi-Yılmaz Parlar

  Silivri’de Adaletin Testi

Silivri’de Adalet Nöbeti, Boğaziçi Aydınları Topluluğu Ve Milli Merkez’den Ümit Özdağ’a Destek

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına tepki olarak, Kurucu Başkanı, dünyaca tanınan jeofizik mühendisi ve akademisyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın liderliğinde, ülkenin ekonomik, siyasi, sosyal ve bilimsel alanlardaki kritik meselelerine yönelik kapsamlı projeler geliştiren, Boğaziçi Aydınlar Topluluğu (BAT) ve Milli Merkez, Silivri Cezaevi önünde adalet nöbeti tutan Zafer Partililere katılarak destek verdi.



Nöbet alanında kurulan Zafer Partisi Otağı'nda, BAT Sözcüsü Dr. Sibel Zeren ve Milli Merkez Başkanı Hüsamettin Cindoruk adına Milli merkez genel sekreteri Haluk Dural tarafından basın açıklamaları yapıldı.

Bu dayanışma, sadece bir siyasetçiye destek vermekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'deki hukuk sisteminin şeffaflığı ve demokratik değerlerinin korunmasına yönelik çağrı olarak da okunmalıdır.

Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın serbest kalmasının, uluslararası kamuoyunda Türkiye'nin hukuk devleti kimliği açısından olumlu bir adım olacağı vurgulanmaktadır.



Destek ve Nöbet Vurgusu

Aydınlar ve Milliyetçilerden Özdağ'a Silivri'de Destek Nöbeti: "Yanındayız" Mesajı

BAT’tan İfade Özgürlüğü Vurgusu

Türkiye’nin geleceğine yön veren fikirleriyle toplumsal bilinç ve akademik derinliği bir araya getiren saygın bir düşünce kuruluşu olan Boğaziçi Aydınları Topluluğu (BAT),Sözcüsü Dr. Sibel Zeren, yaptığı açıklamada Anayasa'nın 26. maddesine dikkat çekerek, herkesin düşünce ve görüşlerini serbestçe ifade etme hakkı olduğunu belirtti. “Düşünce özgürlüğü kapsamında, bazen şok edici veya rahatsız edici fikirlerin bile ifade edilmesi demokratik toplumların gereğidir.” diyen Zeren, Ümit Özdağ'ın tutukluluğunun hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu ve bir an önce sonlandırılması gerektiğini vurguladı.



Milli Merkez: Hukukun Üzerinde Siyasi Gölgeler mi Var?

Milli Merkez Başkanı ve TBMM 19. Dönem Başkanı Hüsamettin Cindoruk adına Milli merkez genel sekreteri Haluk Dural ise, yargı bağımsızlığının şaibeye açık hale geldiği bir sürece girildiğini belirtti.

Haluk Dural “Günümüzde hukukun, muhalefeti baskı altına almak için bir aracı olarak kullanıldığına dair kaygılar artmaktadır. Bu durum, şeffaflık ve demokrasi açısından büyük bir tehdittir.” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, siyasi iktidara da açık bir çağrı niteliğindeydi: Hukukun üzerindeki siyasi gölgelerin kalkması, Türkiye’nin uluslararası imajının iyileşmesi ve kamu vicdanının rahatlatılması için adil yargılamaya önem verilmelidir.

Ayrıca, Tiyatro oyuncusu Yaşar Gündem de dokunaklı bir şiir ile duygularını ifade etti.



Uluslararası Algı ve Türkiye’nin Hukuk Devleti Kimliği

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması, sadece iç siyasette değil, uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırmıştır.

Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve çeşitli uluslararası insan hakları kurumlarının, Türkiye’de hukukun siyasallaştığına dair endişelerini daha önce dile getirdiği biliniyor.

Böylesi bir ortamda, Ümit Özdağ'ın tahliyesi, Türkiye’nin hukuk devleti kimliğini yeniden güçlendirebilir ve uluslararası arenada pozitif bir algı oluşturabilir. Bu durum, yargının bağımsızlığına duyulan güveni artırarak, demokrasi vurgusunu güçlendiren bir adım olabilir.



Adaletin Yeniden Tesisi Şart

Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın tutukluluğu, sadece bir siyasi liderin davası değil, Türkiye'deki hukuk sisteminin bağımsızlığına dair bir turnusol kağıdı niteliğindedir. Adaletin herkese eşit şekilde işlediği bir hukuk devleti, hem iç barış hem de dünyada saygın bir konum elde etmek için şarttır.

Hukukun üstünlüğüne dair süren tartışmaların gölgesinde, iktidarın Ümit Özdağ'la ilgili vereceği karar, demokrasinin geleceği açısından kritik bir sınav olacaktır.

Kamu vicdanının rahatlığtırılması ve hukukun siyasetten bağımsız çalıştığının gösterilmesi için, şeffaf ve adil bir yargı sürecine duyulan ihtiyaç her zamankinden daha büyüktür.



Hukuk ve Demokrasi Vurgusu

Boğaziçi Aydınları ve Milli Merkez'den Özdağ'a Destek: "Serbest Bırakılması Türk Demokrasisi Adına Elzem"

Serbest bırakılması, Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine bağlılığını göstermesi açısından uluslararası kamuoyu nezdinde büyük önem taşıyacaktır.

Bu durum, Türkiye'nin demokratik imajına zarar vermektedir.



Uluslararası Kamuoyu Vurgusu

Türkiye'nin demokrasi karnesine olumsuz yansımaktadır. Türk hükümeti, uluslararası alanda itibarını korumak için Özdağ'ı serbest bırakmalıdır.

Türkiye, ifade özgürlüğüne saygı duyan bir ülke olduğunu göstermelidir. Özdağ'ın serbest bırakılması, bu yönde atılacak önemli bir adım olacaktır

yilmazparlar@yahoo.com

2 Şubat 2025 Pazar

Karapapakların Sesi-Yılmaz Parlar

 Karapapakların Sesi,

Seyfullah Türksoy’un Türk Dünyasına Adanmış Ömrü

Türk dünyasının yılmaz savunucularından, gönül elçisi ve vizyoner lider Seyfullah Türksoy, 1 Şubat 2025’te Taksim Intercontinental Hotel’de düzenlenen Dünya Karapapak Türkleri Keneşi Genel Kurultayında, yüreğinden kopan güçlü sözlerle Karapapakların asil mirasını ve Türk dünyasının birlik ruhunu bir kez daha dile getirdi.



Gecenin Sunuculuğunu, Yıllarca Turizmde Türk Folklorunu yabancı turistlere tanıtmaya kendini adamış Türk turizmine renk katan, çok katkı sağlıyan, kültürel folklor etkinlikleri ile yerli-yabancı turistlere, kültürel turizmin en iyi performanslarını sergileyen, kültür turizmin temalarını sentez yaparak sunan, Anadolu Folk Topluluğu Yönetim kurul Başkanı Turizm promoteri Göksenin İleri üstlendi.



Seyfullah Türksoy, Dünya Karapapak Türkleri Birliği’ni kurarak attığı tarihi adım,

Bir ömrü Türk kültürünün, tarihinin ve medeniyetinin yüceltilmesine adayan Türksoy, yalnızca bir araştırmacı ve gazeteci değil, aynı zamanda Türk dünyasının ortak vicdanı, tarihine sahip çıkan bir bilge liderdir. İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin yönetiminde gösterdiği ufuk açıcı vizyonu ve Dünya Karapapak Türkleri Birliği’ni kurarak attığı tarihi adım, onun adının Türk dünyasının hafızasında silinmez harflerle yer almasını sağlamıştır.



Karapapaklar, tarihin en çetin yollarından geçerek bugünlere gelmiş, cesaretleri, onurları ve sarsılmaz Türk kimlikleriyle her dönemde tarih sahnesinde yer almışlardır. Onlar, Kafkasların sert rüzgârına karşı duran bir ulu çınar, Türk milletinin yılmaz bekçileridir. İşte Seyfullah Türksoy, bu büyük mirası yeni nesillere aktarmak, Karapapakların sesi olmak ve Türk dünyasının birlik ruhunu diri tutmak için ömrünü adamıştır.

Kurultay gecesi, onun dilinden dökülen her kelime, Türk birliğinin ebedi bir hedef olduğunu, Karapapakların bu büyük davada öncü bir meşale yaktığını bir kez daha gözler önüne serdi. O, sadece tarih anlatmadı; geleceği inşa eden bir yol haritası sundu"Türk dünyası, birliğini koruyarak yükselir, kültürüne sahip çıktıkça güçlenir!" diyerek salonda yankılanan sesi, Türk milletinin ortak hayaline ışık tuttu.



Seyfullah Türksoy’un açtığı yolda, Türk dünyasının kardeşlik bayrağı dalgalanmaya devam edecek. Çünkü o, bir ideali yaşatan adam; Karapapakların tarihine, kültürüne ve kimliğine ömrünü adamış bir öncüdür.

Namık Kemal Zeybek’ten Türk Dünyasına Çarpıcı söz, “İnsanlığa Uygarlık Getiren Türk”

Dünya Karapapak Türkleri Keneşi Genel Kurultay’da yer alan protokol konuşmacılar arasında dikkat çeken isimlerden biri de, eski bakan ve parti başkanı Namık Kemal Zeybek oldu.




Dünya Karapapak Türkleri Keneşi Genel Kurultay’da  Namık Kemal Zeybek’in Renkli ve Derin Anlamlı Konuşması Göz Doldurdu

Konuşması, akşamın en unutulmaz anlarına sahne olurken, hem mizahi üslubu hem de derin tarih ve kültür göndermeleriyle katılımcıları hem düşündürdü hem de eğlendirdi.

Zeybek’in konuşması, tarihsel referanslarla harmanlanan esprili anlatımı ve milli birlik çağrılarıyla keneşin en dikkat çekici anlarından biri oldu. Konuşmanın her dakikasında, Türk dünyasının ortak mirasına sahip çıkan bir bilge ismin sözleri yankılandı.



Konuşmanın İlk Dakikaları, Mizah ve Samimiyet

Konuşmasına “Konuşursunuz burada. Zaman çok. Ama ne zaman birdaha Namık kemal Zeybek’i bulacaksınız?” şeklinde başlayan Zeybek, kısa sürede dinleyicilerle içten bir diyalog kurdu. Sahnede esprili bir dil kullanan konuşmacı, “Şimdi beni dinlersiniz” sözleriyle dikkat çekti.

 “Evet değerlilerim. Seyfullah Türksoy’u yürekten kutluyorum. diyerek Türk dünyasının değerlerine vurgu yaptı.

Türk Dünyasına ve Kültürüne Yönelik Vurgu

Zeybek, konuşmasında Türk dünyasının varlığına dikkat çekerken, “Dünyada üç yüz milyon karapapak var.

Bu akşam, evet. Dünyada üç yüz milyon kara papak var” sözleriyle tarihi ve kültürel referansları mizahi bir dille harmanladı.

Konuşmasının ilerleyen dakikalarında, Sovyetler Birliği döneminden anılarına yer veren Zeybek, Nursultan Nazarbayev ile yaşadığı diyaloglardan örnekler vererek, “Sovyet sosyalist Kazakistan Cumhuriyeti'nin büyük aşağı elbaşı dedi ki sizden bir sonra kim var. Burda kazak var mı? Kazakçı o. Hayır.” sözleriyle hem tarihsel göndermeler yaptı hem de katılımcıları güldürdü.



Milli Kimlik ve Birlik Vurgusu

Konuşmanın en dikkat çekici bölümlerinden biri, Zeybek’in Türk kimliği ve milli birlik konusundaki sert mesajları oldu.
 “Türkiye'nin ülkesi konuşuyoruz. Dedim ki, sizin ağzınız büyük müdür? Bizim ağzımız... Bize güç bulduğunuzu, büyüksünüz dedik. Büyüksünüz. Ruslar gördüler, boy atlarınızı ulus adı yaptılar.”
diyerek Türk milletinin tarihi ve kültürel mirasına dikkat çekti.

Ayrıca, “Biz de bir maç gerekemez. Bizde yirmi dört yüz var.” ifadesiyle mizahı ve ciddiyeti harmanlayan Zeybek, dinleyicilere hem geçmişten dersler almanın önemini hem de geleceğe yönelik umut ve birlik mesajlarını iletti.



Atatürk ve Evrensel Değerler Üzerine Düşünceler

Konuşmanın ilerleyen dakikalarında Zeybek, Atatürk’e de değinerek, “Bunu bize Atatürk öğretti.

 ‘Türk ulusu insanlığa uygarlık getiremiyoruz.’ diyerek Atatürk’ün düşüncelerinden yola çıktı.

 
Bu noktada, Amerikalı bir yazarın sözlerine de değinen Zeybek, “Ey dünya insanları hepiniz biraz Türksünüz. Çünkü yeryüzünde hiç bir ulus yoktur ki Türkçe’den, Türklük’ten, Türk töresinden etkilenmemiş olsun.” ifadeleriyle evrensel bir dayanışma ve kültürel miras vurgusu yaptı.

Geleceğe Dair Öngörüler ve Uyarılar

Konuşmanın son bölümlerinde, Zeybek geleceğe dair öngörülerde bulunurken, “Bugün Türk yarın kazak oluruz. Sonra kırmızı oluruz. Adımız Türkler oluruz. Adımız ne olursa olsun ne koyarsak  koyalım. Bütün adımız Türk'tür.” diyerek Türk kimliğinin evrenselliğini ve esnekliğini ortaya koydu.

Ayrıca, “Çivi gibi elinize saplanın, saplayın ve çocuklarınıza söyleyin. Insanlıkta uygarı getiren Türk, Türk.” sözleriyle, yeni nesillere aktarması gereken milli değerin önemini vurguladı.



Evrensel Bir Mesaj ve Tarihe İz Bırakma

Namık Kemal Zeybek, konuşmasının kapanışında, “Nereye giderseniz, nereden gelmiş olursanız olun, bilin ki insanlık tarihinde Türk’ün ürettiği ne varsa hepsi sizin.

Osmanlı Devleti bir taraf devletidir. Göktürk'e bir taraf devletidir. Bunu damarlarınızda hissetmelisiniz.” diyerek, tarih boyunca süregelen Türk medeniyetinin izlerini günümüze taşımanın ve gelecek nesillere aktarmanın önemini bir kez daha dile getirdi.

Dünya Karapapak Türkleri Keneşi Genel Kurultay’da yapılan bu konuşma, hem tarih ve kültüre olan derin bağlılığı hem de evrensel değerleri vurgulayan mesajlarıyla, dinleyenler üzerinde kalıcı bir etki bıraktı. Namık Kemal Zeybek, samimi, esprili ve bilgece üslubuyla Türk dünyasının birliğine, tarihine ve geleceğine dair önemli mesajlar verdi.

Konuşmalar sontası Türk Dünyası müzik santcıları ezgileriyle geceye renk katdılar.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Ocak 2025 Pazar

Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’a Vefa-Yılmaz Parlar

  Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’a Vefa, Liderlerin mücadelesi nesillere aktarılmalı.

Şehitler Unutulmadı, 27-28 Ocak 1958 olaylarının direniş ruhu bir kez daha yaşatıldı.

KTKD’nin Milli Hafızadaki Rolü, Kültür ve mücadele mirasını koruma gayreti vurgulandı.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nden Vefa Toplantısı, Liderlere Minnet, Şehitlere Saygı



25 Ocak 2025 tarihinde, Kıbrıs Türk Kültür Derneği (KTKD) İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen Ocak ayı toplantısı, Kıbrıs Türklerinin liderleri ve şehitlerine minnet sunulduğu özel bir vefa etkinliği olarak hafızalara kazındı.



Liderlere ve Şehitlere Minnet Duygusu

KTKD binasında düzenlenen toplantı, İstiklal Marşı ve şehitler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Etkinlikte, Kıbrıs Türklerinin toplum lideri Dr. Fazıl Küçük’ün vefatının 41. yılı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın ölümünün 13. yılı, ve Kıbrıs Türk Milli Mücadelesi’nin kahraman şehitleri anıldı.

Açılış konuşmasını yapan KTKD İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge Eray, Kıbrıs Türklerinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesindeki tarihi dönüm noktalarını ve liderlerin bu süreçteki rolünü vurguladı.

Katılımcıların Değerli Mesajları

Etkinlikte, KKTC İstanbul Konsolosu Ülkü Alemdar, Emekli Tümgeneral Tarık Özkut, Prof. Dr. Uğur Özgöker, KKTC İstanbul Konsolosu Emekli Ticaret Ataşesi Cahit Kayıarslan ve KTKD üyeleri birer konuşma yaparak mücadele ruhunun devamlılığını dile getirdiler.



Konsolos Ülkü Alemdar, konuşmasında “Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, sadece lider değil, bir milletin kaderini değiştiren örnek şahsiyetlerdir. Mücadele ruhlarını yeni nesillere aktarmalıyız,” dedi.



Em. Tümgeneral Tarık Özkut, Denktaş’ın vizyonunu ve halkın bağımsızlık mücadelesinde oynadığı rolü detaylandırarak, “Liderlerimiz, yalnızca bir milletin değil, tüm dünyanın direniş sembolleri olmuşlardır,” ifadelerini kullandı.



Prof. Dr. Uğur Özgöker, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin (KTKD) kuruluş süreci, milli davadaki önemi ve yer altı teşkilatlarından resmi bir devlet yapılanmasına geçişteki katkılarından bahsetdi.

Özgöker, “TMT'nin (Türk Mukavemet Teşkilatı) sivil kanadı olarak değerlendirilen dernek, Kıbrıs Türk toplumunun direnişi ve varoluş mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır.” dedi

Özgöker, derneğin köklerinin 1946'da Kıbrıs okullarından yetişenler tarafından atıldığını ve 1948'de Ankara merkezli bir yapılanmaya dönüştüğünü vurguladı, TMT'nin tarihi misyonu, Kıbrıs Türk Federatif Devleti'nin kuruluşu ve ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varoluşunun bu yapıların katkılarıyla mümkün olduğunu ifade etdi.. Konuşmada ayrıca, derneğin kuruluşunda ve gelişiminde emeği geçen isimleri rahmetle andı

Milli Mücadele Tarihine Işık Tutuldu

Toplantıda, 27-28 Ocak 1958 direnişi de ele alındı. O günlerde Kıbrıs Türk halkının İngiliz sömürge yönetimine karşı gerçekleştirdiği büyük mitinglerde yedi şehit verildiği hatırlatılarak, bu olayların Kıbrıs Türklerinin varoluş mücadelesinde bir dönüm noktası olduğu vurgulandı.

Zehra Bilge Eray, konuşmasında şu sözlere yer verdi,

“Kıbrıs Türklerinin direnişi, liderlerimizin inanç ve cesaretiyle bir cemaatten bağımsız bir halk olmaya dönüşmüş, bağımsız bir devletin kurulmasına zemin hazırlamıştır.”

Unutulmaz Anılarla Yoğrulan Bir Gün

Etkinlikte, şehitler ve mücadele dönemine dair hatıralar dile getirilirken, katılımcılar milli ruhun korunmasının önemine değindi.

KKTC’nin kurucusu Rauf Raif Denktaş’ın bağımsızlık sonrası meclis önünde yaptığı unutulmaz selamlama anları ve Dr. Fazıl Küçük’ün halkına olan inancı, toplantının en duygusal bölümlerini oluşturdu.

Rauf Denktaş'ın Ölümsüz Mirası, Kıbrıs Türklerinin Liderlik Destanı

Tarihi Dönüm Noktası, Denktaş’ın Liderliğiyle Şekillenen Kıbrıs Mücadelesi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kurucu lideri Rauf Denktaş, yalnızca bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin mihenk taşıydı. İstanbul'da düzenlenen toplantıda, emekli Ticaret Ataşesi Cahit Kayıarslan ve diğer konuşmacılar Denktaş’ın zekası, müzakere gücü ve insan sevgisini öne çıkaran etkileyici anekdotlar paylaştı.



Cahit Kayıarslan, "Denktaş, Birleşmiş Milletler’de Zekasını Kanıtladı"

Kayıarslan, Denktaş’ın üstün müzakerecilik vasıflarını, güçlü hafızasını ve olaylara stratejik yaklaşımını vurguladı,

"Sayın Denktaş, beyninde kırk tilkinin kuyruğunu birbirine bağlayıp ne zaman hangi kuyruğu çözeceğine karar verebilen eşsiz bir zeka sahibiydi."
Kayıarslan, Denktaş’ın Birleşmiş Milletler'deki bir görüşmede, önceden öngördüğü politik stratejilerle tüm dikkatleri üzerine topladığını belirtti.

Kayıarslan Anekdotları aktardı

“Dışişleri Bakanlığı Anıları, Taner Etkin’in Gözünden Denktaş

Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürlüğü ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini üstlenmiş Taner Etkin, Denktaş’ın çalışma disiplinine dair çarpıcı detaylar paylaşmıştı.”

"Birleşmiş Milletler’e yazılacak bir metni anında okuyup, düzeltip, yeniden yapılandırabilirdi. Bu kadar müstesna bir hafızaya sahipti."

Kenan Atakol’un Anıları, Diplomatik Zekanın İzleri

“Dışişleri ve Savunma Bakanı olarak görev yapmış Kenan Atakol, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali ile yapılan bir görüşmede Denktaş’ın zekasının ve kararlılığının diplomatik çevrelerde hayranlık uyandırdığını dile getirdi. Denktaş’ın, hem halkına duyduğu sevgi hem de liderlik vasıflarını her an sergilediğini şu sözlerle özetledi,”

"Sayın Denktaş, halkını hiçbir zaman yalnız bırakmayan ve onların sorunlarına her zaman çözüm arayan bir liderdi."



KTKD Üyesi Mualla Hınçkan, "Rauf Denktaş Halkının Kahramanıdır"

Hınçkan, Denktaş’ın halk sevgisini, hoşgörüsünü ve vatan sevgisini şu sözlerle ifade etti,

"Kıbrıs Türk halkının sesi olmuş, ezilmiş halkı ayağa kaldırmış bir liderdi. Hayatı, mücadelesi ve vasiyeti bugün de halkının belleğinde yaşamaya devam ediyor."



KTKD Sekreteri Özmen Kibirlioğlu,

1958 Olayları ve Denktaş’ın Kararlılığı



Toplantıda, Denktaş’ın İngiliz sömürge yönetimi altındaki Kıbrıs Türk toplumunun yaşadığı zorluklara karşı verdiği mücadeleye de değinildi. 1958 olayları, Kıbrıs Türk halkının kaderini değiştiren bir dönüm noktası olarak ele alındı.

 


Rauf Denktaş’ın İnsan Sevgisi ve Sıcak Kişiliği

Valilik tarafından tahsis edilen zırhlı araçları kullanmayı reddeden Denktaş, halkıyla temas kurmayı, onları selamlamayı ve sohbet etmeyi tercih ediyordu. Bu insani yönü, onu halkının gönlünde taht kurmuş bir lider haline getirdi.

yilmazparlar@yahoo.com

 

1 Ocak 2025 Çarşamba

Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ'dan ,Bahçeli’ye Çarpıcı Soru, 33 X 55 Ne Demek?-Yılmaz Parlar

  

Cumhur İttifakı'ndan PKK İle Yeni Pazarlık

Tarihten Ders Alınmadı

Terörle Mücadele ve Şehit Ailelerine Hakaret

Hendek Terörünün Bedeli, 744 Şehit ve Hatalı Politikalar

Cumhur İttifakı'ndan PKK ile Pazarlık İddiaları

Öcalan İle Gizli Görüşmeler ve Yeni Paradigma Tartışması

Bahçeli ve Erdoğan'a Açık Çağrı, Kapalı Kapılar Ardındaki Anayasayı Açıklayın

Şehitlerin Kanıyla Yazılan Tarihten Ders Alınmadı

Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ'dan ,Bahçeli’ye Çarpıcı Soru, 33 X 55 Ne Demek?


Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Cumhur İttifakı'nın PKK ile yürüttüğü iddia edilen yeni görüşmeler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özdağ, 2009-2015 yılları arasında PKK ile yapılan müzakerelerin Hendek terörüne neden olduğunu ve bu süreçte 744 şehit verildiğini hatırlattı.

"Bu yanlış politikalardan ders almadılar. Şimdi Öcalan ile yeniden masaya oturdular. Şehitlerimizin kanı üzerinden yapılan bu pazarlıkları kabul etmiyoruz," dedi.

Terörle Pazarlık, Şehitler Ve Gazilerimizin Morali Nasıl Korunacak?

Cumhur İttifakı'nın İmralı’da hükümlü bulunan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile pazarlık yapmasının, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve şehit ailelerinin moralini zedelediğini belirten Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

“Dondurucu soğukta teröristleri gözetleyen kahraman komandolarımıza ne diyeceksiniz? 'Artık size gerek kalmadı mı' diyeceksiniz?”

Bahçeli Ve Erdoğan’a Sert Tepki

Prof. Dr. Özdağ, Cumhur İttifakı'nın, muhalefeti “Öcalan’ı serbest bırakacak” diye suçlarken, bugün Öcalan'ı serbest bırakmak için adımlar attığını ifade etti.

"Cumhur İttifakı artık Zillet İttifakı olmuştur," diyen Özdağ, Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın açıklamalarındaki tutarsızlıkları eleştirdi.

Yeni Paradigma Ve Gizli Anayasa Pazarlıkları

Abdullah Öcalan’ın yaptığı son açıklamalarda "yeni paradigma" kavramını kullanmasına dikkat çeken Özdağ, bunun yeni bir anayasa değişikliğiyle devleti yeniden yapılandırma amacı taşıdığını söyledi.

“Türk milletinin kurduğu devleti masaya yatırıyorlar. Öcalan ile hangi maddeleri değiştireceksiniz? Türk milletinin elinden neyi almayı planlıyorsunuz?” diye sordu.

Bahçeli’ye Çarpıcı Soru, 33 X 55 Ne Demek?

Özdağ, Bahçeli’nin sık sık rakamlarla yaptığı hesaplara göndermede bulunarak, 33 Bingöl şehidini ve 55 PKK kurşununu hatırlattı.

“Bu hesaplarla nasıl bir denklem çıkaracaksınız? Yeni MHP lideri Bahçeli bunu açıklamalı,” dedi.

Son Çağrı, Türk Milletine Açıklayın

Zafer Partisi lideri, Cumhur İttifakı’nın kapalı kapılar ardında yürüttüğü anayasa pazarlıkları hakkında halkı bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

“Yeni anayasa teklifinizi açıkça yazın ve Türk milletinin gündemine getirin. Devlet yönetmek, insanların hayatlarıyla oynamak değildir,” diyerek sözlerini tamamladı.

Bu açıklamalar, terörle mücadele ve milli birlik konularında kamuoyunda yeni bir tartışma başlatacak gibi görünüyor. Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın çağrısı, önümüzdeki günlerde siyasetin en sıcak başlıklarından biri olacak.

yilmazparlar@yahoo.com