22 Temmuz 2022 Cuma

KKTC 20 Temmuz “Özgürlük Bizim Karakterimiz”-Yılmaz Parlar

 KKTC 20 Temmuz “Özgürlük Bizim Karakterimiz”

Türk Ulusunun Barış ve özgürlük için verdiği mücadelenin sembolü olan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı 48'inci yıl dönümü münasebetiyle Yıldız Park, Çadır Köşkde verilen resepsiyonda, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar yaptığı konuşmasının bir bölümünde geçirdiği, Atatürk’ümüzün vecizesi “Özgürlük Bizim Karakterimiz” sözüyle günün mana ve öneminin özünü dile getirdi. 




Vatan parçası Kıbrıs, 1571 tarihinden önce; Donanmamızın, ticaret gemilerimizin, Akdeniz’de açılmasını engellemeye çalışan, taciz eden, soyan, yakan, Korsan Adası olarak ismi geçen, Kıbrıs’ın kıyılarında yerleşen korsanlar için Kıbrıs’a sefer düzenlenerek ve 80.000 şehit verilerek 1571 de Venediklilerden alınmıştı.



1571 den beri Türklüğünü kaybetmeyen var olma ve yaşam mücadelesi veren Kıbrıs Barış Harekâtına kadar, her gece diken üzerinde yatan Kıbrıslılar 20 Temmuz 1974 yılına kadar çok sancılı günler geçirdi. 


20 Temmuz, zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Kıbrıs Türk’ünün dayanışması ve mücadele ruhunun canlandırıldığı gündür, Türkiye ile sağlam bağların pekiştirildiği gündür, Tüm Dünya’ya Kıbrıs Türk’ünün Türk halkının duruşunu gösterme günüdür. Yiğitlik destanı yazanların günüdür. 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı Kıbrıs Türklerinin gerçek bir soykırımdan Kurtarılarak yeniden hayat buldukları gündür.


 

Bugün Yavru Vatan, Ana vatan dan sonra Mavi Vatan şeklinde birlikteliğimizi ifade eden kavramdan söz ederken, Bölgede bulunan doğalgaz rezervleri ile yeniden dünya gündemine oturan Kıbrıs ve Türkiye için Mavi Vatan oluşumu özgürlük sayesindedir.

Mavi vatan, Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs adası etrafında eşit hak sahibi olunan doğal kaynaklara Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı, bağları kuvvetlendiren, ulusal çıkarların korunmasında, hak ve hukukun müdafaasında çok önemli bir stratejik boyut kazandırdı. 

Özetle; Eğitimli, zeki, karakterli, çalışkan, Ana vatanına bağlı Kıbrıs Türkünün özgürlüğünü, haklarını koruma mücadelesi verme kararlılığını hukuku tanımıyan ülkelere bildirme günüdür 20 Temmuz.. 



20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 48. Yıldönümü vesilesi ile Yıldız Parkı Çadır Köşk'te, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar ile Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray'ın Ev Sahipliğinde bir resepsiyon düzenlendi.

Gerçekleşen Resepsiyona 1 Ordu Komutanı Korgeneral Kemal Yeni başda olmak üzere yüksek rütbeli, Generaller, Amiraller, subaylar, Türkiye Muharip Gaziler Derneği İstanbul Şubesi Dernek Başkanı Gazi Ahmet Kendigel ve Gaziler, Türk-Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği (TKKTTOD) Başkanı  Prof. Dr. Uğur Özgöker başda olmak üzere STK Başkanları, Temsilcileri, İstanbul ilçe Belediye Başkanları, seçkin davetliler katıldılar.



Hiç tereddüt etmeden mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitlere, Atamıza saygı duruşu ve İstiklal marşı sonrası, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar mesajıyla, Türk Kültür Derneği Başkanı Zehra Bilge Eray, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar ve İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek yaptıkları konuşmalarıyla, Kıbrıs’ın tarih derinliklerinden günümüze acılı tarihi gözler önüne sererek ufuk turu atdırdılar. Şehit ve Gazilere sevgi, saygı, minnet ve şükran ifadeleri dile getiren konuşma yaptılar

KTKD İstanbul Şubesi Yönetim Kurul Başkanı Zehra Bilge Eray, mutlu barış Harekatının neden yapıldığını anlamak, anlatmak, ve unutmayıp unutturmamak için 1974 öncesi Kıbrıs’ta yaşananları Hafızaları tazeleyen tarihi bilgileriyle konuşma yaptı…



 

Konuşma özetle;

1571 Yılında  Osmanlı İmparatotluğu Tarafından  Fethedilen, Türk vatanı olan Kıbrıs, Osmanlı imparatorluğunun  zayıflaması sonucu 1878 de İngiliz sömürge idaresine geçmesi,

Rumların  İngiliz sömürge yönetimine ve İngilizlere saldırılarda bulunmaları, Asıl hedeflerinin planlarının ENOSİS için en büyük engel olarak gördükleri  Kıbrıs ‘taki Türk toplumu katledilmesi, İngilizleri adadan kovmak ENOSİS’ i  ilan etmeleri,  

1950 li yıllarında dünya devletlerinin gözü önünde devam eden saldırıları, 

1 Nisan 1955 yılında Tethiş örgütü EOKA yı  kurarak saldırılarına başlaması,   

1957-1958  yıllarında arttırılarak adada Türkler için  yaşam şartları dayanılmaz hale gelmesi,

1959-1960 Londra ve Zürih antlaşmaları sonunda 1960 yılında  Türklerin ve Rumların aynı hakları kazandığı bağımsız KIBRIS Cumhuriyeti Kurulması,

1960 yılı Barış yılı olması,

21 Aralık 1963 akşamı Akridas Katliam planını uygulamaya başlamaları,

1963-1974 arasında 11 yıl devam eden açık hava hapishaneliği müddetinde Türkler baskı ve zülüm görmeleri, 

1974 katliam planı ile 15 temmuz 1974 sabahı saldırıya geçmeleri ve nihayet Zehra Bilge Eray, 20 temmuz 1974 Barış harekatın başlama sebebi gibi gelinen noktayı duygusal olarak hatırlatdı.

İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, “20 Temmuz 1974 Birçok bakımdan önem arz eden bir taştır. Sadece Kıbrıslı Türklere değil, Kıbrıslı rumlara da barış getirmiş olan garantili Türkiye'mizin cesaret ve kararlılıkla gerçekleştirdiği meşru ve hukuki bir durumdur.

Bugün, Kıbrıs Türk halkının, Adanın 1878 de İngiliz müdahalesini devriyle başlayan 100 yıllık Türk Atatürkçülük mücadelesinin dönüm noktası. Bugün ayrıca Kıbrıs Türk halkının   esaretin son bulduğu ve özgürlüğüne kavuştuğu gündür. Anavatan Türkiye’mizin kıymetli devlet yetkilileri, kahraman gazi kıymetli vatandaşlarım, yürekleri Kıbrıs için  atan siz değerli dostlarımız bu anlamda günümüz sizlerle kutluyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz  



Kıbrıs'a barış ve özgürlük içerisinde onurlu ve saygın bir yaşam süreci benim diye bu mücadeleyi vermiş olan aziz şehitlerimiz, toplum liderimizi Rahmet ve minnetle anıyorum. Her daim yanımızda olan Anavatanımız Türkiye ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi “Özgürlük bizim karakterimiz.” Kıbrıs Türk halkı anavatan Türkiye'nin de sarsılmaz desteği ile ilelebet bu karakterine yakışır şekilde barış ve özgürlük bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.”  Şeklinde duygularını ifade etdi.

Kıbrıs'taki soydaşlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı zulmü sonlandırmak amacıyla kahraman ordumuz tarafından gerçekleştirilen barış harekatı'nın üzerinden tam 48 yıl geçtiğini söyleyen İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek “Bu harekat ile adadaki türk halkının uğradığı zulüm ve baskılar ortadan kaldırıldı. Adadaki haklarımızı ve varlığımızı dikkate almayanlar, şanlı tarihimizin her sayfasında yazdığı gibi o gün de hakettikleri cevabı aldılar. Türkiye Cumhuriyeti geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da kıbrıs'ın barış ve esenliğin en büyük teminatı olmaya devam edecektir”dedi 

Mavi Vatan Sevdamız.


Vali Yardımcısı Gevrek, “Kıbrıs akdeniz'deki varlığımızın, egemenliğimizin sembolü mü? Barbaros Hayrettin Paşa'dan, Kılıç Ali Paşa'ya, Lala Mustafa Paşa'dan Günümüze Deryalara Sığmayan Mavi Vatan Sevdamız. Her Karışı Şehitlerimizin Kanlarıyla sulanmış vatan toprağımız Kıbrıs, ebediyete kadar, bağımsız ve egemen olarak kalacakdır. Şehitlerimizin aziz hatıralarınından ve uluslararası hukuktan aldığımız güçle Kıbrıs'ın geleceğe umutla bakması, güven ve huzur içinde yaşaması için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.”şeklinde ifade etdi

Resepsiyon klasik konser eşliğinde sohbetlerle son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com

9 Mart 2022 Çarşamba

Türkmenistan Halkın Arkadağlı Çağı-Yılmaz parlar

  Türkmenistan Halkın Arkadağlı Çağı


Türkmenistan’ın bağımsızlığının 31. yılı olan 2022 senesi, söz konusu ülkede “Halkın Arkadağlı Çağı” olarak ilan edilmiştir. Ekselansları Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saygıdeğer Gurbangulı Berdimuhamedov, “Halkın Arkadağlı Çağı” söyleminin vatansever ruhun geliştirilmesine, ülkenin refahına yönelik projelerin ve programların uygulanmasına ve halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalara ilham kaynağı olacağını belirtmektedir. Zira Türkmenistan, geliştirdiği projelerle ve devletler arası ilişkilerde sergilediği yapıcı duruşla, kuruluşunun ilk 30 yılına ilişkin temel hedeflerine ulaşmış ve 2022 senesi itibarıyla pek çok anlamda yeni bir evreye girmiştir.

Bahse konu olan evre, 14 Şubat 2007 tarihinde Cumhurbaşkanı olan Ekselansları Sayın Berdimuhamedov’un insanı merkeze alan vizyoner liderliğinin bir neticesidir. Sayın Türkmenistan Cumhurbaşkanı, “Devlet İnsan İçindir” şiarı doğrultusunda ortaya koyduğu halkın refahını önceleyen politikaları ve daimi tarafsızlık statüsü üzerinden şekillenen çok yönlü-vektörlü dış politika anlayışı sayesinde ülkesini uluslararası toplumun en saygın üyelerinden biri haline getirmiştir. Ekselansları Sayın Berdimuhamedov’un Türkmenistan’da gerçekleştirdiği atılımları; sosyo-ekonomik politikalar ve dış politika başlıkları üzerinden incelemek mümkündür. 

Ekselansları Saygıdeğer Berdimuhamedov’un uyguladığı ekonomi ve istikrar politikaları sayesinde son 15 senede Türkmenistan’da büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bu da Türkmenistan’ı yatırımcıların güvendiği bir ülke haline getirmiştir. Devlet Başkanı Programları çerçevesinde ulusal ekonomi hızla gelişmiş ve büyüme hızı, her yıl daha da artmıştır. Bir diğer ifadeyle, Türkmenistan’da yapılan reformlar meyvelerini vermiş ve böylece ülke, endüstriyel açıdan gelişmiş bir devlet haline gelmiştir. Bu nedenle de ileri teknoloji kullanan yabancı yatırımcıların Türkmenistan’a yöneldikleri görülmüştür.

Uluslararası ekonomik işbirliğinin gelişmesini önceleyen Sayın Berdimuhamedov, bu hedef doğrultusunda “Açık Kapılar Politikası” uygulamış ve bundan ötürü Türkmenistan, 100’den fazla ülkeyle iktisadi ilişki tesis etmeyi başarmıştır.

Özel Girişimciliğin Önünün Açılması

Kuşkusuz Türkmenistan’ın ulusal ekonomisinin çeşitlendirilmesinde özel sektörün rolü büyüktür. Bu konuda da Saygıdeğer Berdimuhamedov’un özel girişimciliğin desteklenmesine yönelik tutumu belirleyici olmuştur. Elbette özel girişimciliğin önünün açılması, devlet politikalarında atılan adımların ve ortaya koyulan kararlı iradenin yansımasıdır. Nitekim Türkmenistan’da üzerinde ustalıkla düşünülmüş vergi, bütçe, para ve maliye politikaları uygulanmış ve böylece yatırımların hacmi, sistematik bir artış göstermiştir. Bu da halkın refahını arttırmıştır. Nitekim Sayın Türkmenistan Cumhurbaşkanı, 11 Şubat 2022 tarihinde Türkmenistan Milli Konseyi’nin üst kamarası olan Halk Maslahatı’nın olağanüstü toplantısında, ülkede 2007 yılına kıyasla 2021 senesinde ortalama maaşların %366,3 arttığını belirtmiştir. Yine 2008-2021 döneminde emeklilik ve devlet yardımı ödemeleri için tahsis edilen mali fonlar %1054 artmıştır. Bu da Türkmenistan’daki ekonomi politikalarının halkçı yönünü ortaya koymaktadır.




Türkmenistan’da “Büyük Gelişmeler Dönemi


Anlaşılacağı üzere, Türkmenistan’da “Büyük Gelişmeler Dönemi” ve “Bağımsız Devletin Refah Dönemi” şeklinde nitelendirilen son 15 yıl, ülke ekonomisinin tüm sektörlerde gelişmesine vesile olmuş ve bu da gerekli istihdam ihtiyacını karşılayarak işsizliği sorun olmaktan çıkarmıştır. 

Halihazırda Türkmenistan, dokuma sanayisini baştan aşağı yenilemiştir. Yılda 1 milyon tonun üzerinde pamuk üretimi yapan ülke, sektörün modernleşmesi neticesinde 1991 senesinde %3 olan pamuğu yeniden işleme ve mamul madde haline getirme oranını %70-75’e çıkarmayı başarmıştır.

Türkmenistan, Buğday ve Un Ihraç Eden Ülkeler Arasına Girmeyi Başarmıştır.


Ekonominin en önemli sac ayaklarından birinin halkın gıda ihtiyacını karşılamak olduğunu bilen Saygıdeğer Berdimuhamedov, tarım ve hayvancılık politikalarına da büyük ehemmiyet vermiş ve böylece “gıda güvenliği” konusunda önemli adımlar atmıştır. Bu kapsamda kamu ve özel şirketlere yönelik finansal destek ve teşvik mekanizmaları hayata geçirilmiş ve Türkmenistan, tarımda modernleşme atılımı yapmıştır. Nitekim günümüzde ülkenin ekili arazilerinde uluslararası şirketler tarafından üretilen modern traktörleri ve diğer araçları görmek mümkündür. Bahse konu olan girişimler sayesinde Türkmenistan, buğday ve un ihraç eden ülkeler arasına girmeyi başarmıştır. Örneğin 2020 yılında 1 milyon 280 bin ton buğday üreten ülke; 2021 senesinde ise 1 milyon 485 bin ton buğday üretimi gerçekleştirmiştir.

Hayvancılık politikalarında da et ve süt ürünlerinin hacmini arttırmak amacıyla Aşkabat yönetimi, büyük ve küçük baş hayvanların ve kümes hayvanlarının sayısını arttırmaya yönelik hamleler yapmıştır.

Halkın refahını önceleyen politikalar çerçevesinde Türkmenistan’da maaşlar, devlet yardımları ve öğrenci bursları düzenli olarak artmaktadır. Nitekim devlet bütçesinin %70’ten fazlası sosyal alan için tahsis edilmektedir.

Aşkabat yönetimi, halkının refahını önemsediği kadar sağlığını da göz ardı etmemektedir. Bu doğrultuda Ekselansları Sayın Berdimuhamedov’un öncülüğünde yapılan reformlar vesilesiyle ülkenin dört bir yanında inşa edilen tıp merkezleri ve hastaneler, Türkmen halkının modern tıbba erişimini kolaylaştırmıştır. Bu da hastalıkların önlenmesi ve insan ömrünün uzatılması konusunda mühim başarılar elde edilmesini beraberinde getirmiştir.




Türkmenistan’ın Spor Alanında Attığı Adımlar

Diğer taraftan Aşkabat yönetimi, toplumun sağlığına hizmet eden en kritik aracın spor olduğu gerçeğinden hareketle, spor politikalarına da ehemmiyet arz etmiştir. Modern spor altyapısının oluşturulması ve geliştirilmesi konusunda ciddi girişimlerde bulunan Türkmenistan, vatandaşlarının bu konuda bilinçli olması için meseleyi eğitim politikalarına da entegre etmiştir. Okullardaki beden eğitimi dersleriyle başlayan ve milli sporcular yetiştirmeyi öngören strateji, uluslararası müsabakalarda Türkmen sporcuların aldıkları altın, gümüş ve bronz madalyaların sayısının artmasıyla taçlanmıştır. Özellikle de Ekselansları Sayın Berdimuhamedov’un çabaları sayesinde 2017 yılının Eylül ayında düzenlenen “V. Salon ve Savaş Sanatı Oyunları”, Türkmenistan’ın spor alanında attığı adımların gözle görülebilir bir boyuta taşınmasını sağlamıştır.

Bilindiği üzere dünya, Soğuk Savaş sonrasında yeni bir sürece girmiştir. 30 yılı aşan bu dönemde küresel düzeyde barış ve istikrar ortamı tesis edilememiş ve kaotik durum varlığını sürdürmüştür. Özellikle de 2000’li yıllardan itibaren dünya siyasetinde terörizm ve 2010 yılından sonra da ulusal çıkarları doğrultusunda hareket eden devletler nedeniyle küresel ve bölgesel rekabet artmıştır.

Uluslararası ilişkilerde tansiyon gittikçe yükselirken; sert güce başvuran devletlerin sayısı da artmıştır. Lakin buna rağmen sağlıklı bir küresel sistemin inşasının mümkün olduğunu ve kaotik ortamın karşılıklı çıkar çerçevesinde kazan-kazan mantığını esas alan bir anlayışla aşılabileceğini, izlediği çeşitli politikalarla ortaya koyan barışçıl devletler de vardır. Bu anlamda kültürel birikimi, tarihsel kökleri ve edindiği tecrübelerle Türkmenistan ön plana çıkmaktadır.

Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde Daimi Tarafsızlık Statüsü elde etmiştir

Bağımsızlığının 31. yılında olan Türkmenistan, kurulduğu dönemden kısa bir süre sonra tarafsızlığı ilke olarak benimsemiş ve 12 Aralık 1995 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde Daimi Tarafsızlık Statüsü elde etmiştir.[1] 2022 yılının Aralık ayında Daimi Tarafsızlık Statüsü’nün 27. yıldönümünü kutlayacak olan Türkmenistan, dış politikada benimsediği barışçıl insancıl, yapıcı ve uzlaşıcı tutumla hem bölgesinin hem de Asya’nın bir barış, işbirliği ve dostluk havzasına dönüşmesine en önemli katkıyı sunmuştur. Bununla birlikte 2021 yılının “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” olarak kabul edilmesini sağlayan Aşkabat yönetimi, bulunduğu bölgeyi de aşarak barışın tesisinde uluslararası bir rol üstlenmiştir. Bu kapsamda 11 Aralık 2021 tarihinde Aşbakat’ta Uluslararası Tarafsızlık Günü münasebetiyle “Barış ve Güven Politikası; Uluslararası Barışın, İstikrarın ve Kalkınmanın Temelidir” başlıklı uluslararası konferans düzenlenmiştir.

Konferansta yaptığı konuşmada Ekselansları Sayın Berdimuhamedov, dünyanın muhtelif bölgelerinde zor siyası-stratejik çelişkilerin yaşandığına atıfta bulunarak, tüm dünyayı ilgilendiren sorunların çözüme kavuşmasında siyasi-diplomatik usullerin önemine değinmiş, uluslararası ilişkiler sisteminde ‘Dialog, Barışın Teminatıdır’ şeklinde yeni bir felsefi görüşü ortaya atmıştır.[2] Türkmenistan’ın uluslararası ve bölgesel düzeyde karşılıklı yarar sağlayan ortaklıklarını daha da güçlendirmeyi amaçladığını kaydeden Sayın Berdimuhamedov, “Tarafsızlığımızı evrensel kalkınma ve ilerlemenin yararına ve BM’nin program hedeflerinin yerine getirilmesi için uyguladığımızı söylemekten gurur duyuyoruz.” demiştir.[3] Nitekim Sayın Türkmenistan Cumhurbaşkanı, dünya çapında anlaşılabilir insani değerlere dayanan yeni bir uluslararası ilişkiler felsefesi oluşturmaya uzun süredir ihtiyaç duyulduğuna kesinlikle inandığına dikkat çekerek devletler arası ortaklığın kilit faktörü olarak gördüğü tarafsızlığın sistematik bir biçimde geliştirilmesi ihtiyacına vurgu yapmıştır.[4]



Sürdürülebilir Güçlü Kalkınma Için Gerekli Ortamı Yaratmaktadır

Halihazırda tarafsızlık prensiplerini takip eden Türkmenistan, güvenliğin tesisi noktasında barışçıl politikaların en önemli araç olduğu bilinciyle hareket etmektedir. Bu bağlamda dünya devletleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve dostluk seviyelerinin yükseltilmesi hususunda stratejik politikalar geliştiren Aşkabat yönetimi, oluşturulan güven ortamı sayesinde küresel-bölgesel jeopolitik kırılmalara karşı, güçlü bir savunma mekanizması inşa etmeyi mümkün kılmakta ve sürdürülebilir güçlü kalkınma için gerekli ortamı yaratmaktadır. Dolayısıyla güvenilirlik, güvenlik ve açıklık çerçevesinde hareket eden Türkmenistan’ın dış politikasında söz konusu değerler üzerinden ikili, bölgesel, küresel ve uluslararası örgütler çerçevesinde dört boyutlu bir yaklaşım geliştirdiği söylenebilir.

Türkmenistan; Kazakistan, Özbekistan, Afganistan ve İran’la sınırdaştır. Ayrıca Hazar Denizi üzerinden Azerbaycan gibi aktörlerle de coğrafi yakınlığa sahiptir. Bölgesel ve küresel güvenliğin tesis edilmesi konusunda net bir tutum benimseyen Aşkabat, öncelikle bu devletlerle iyi komşuluk anlayışıyla sağlıklı ikili ilişkiler kurmaktadır. Örneğin Özbekistan ve Kazakistan’la her geçen gün işbirliğini arttıran Türkmenistan, Azerbaycan’la da önemli münasebetler geliştirmektedir.

Kazan-kazan stratejisiyle hareket eden Türkmenistan, Türkiye’den ABD’ye, Hindistan’dan Çin’e kadar çeşitli ülkelerle mühim dostluklar kurmuştur. Yani devletler arası münasebetlerde karşılıklı saygı çerçevesinde hareket eden Aşkabat yönetimi, bölgesel ve küresel barışın tesisinde elini taşın altına koyan başat aktöre dönüşmüştür.

Dış politikasının bölgesel boyutuna bakıldığında Türkmenistan, Orta Asya’nın en önemli aktörlerinden biri konumundadır. 6 Ağustos 2021 tarihinde Türkmenistan’ın Avaza bölgesinde düzenlenen “Orta Asya Liderleri Üçüncü İstişare Toplantısı”nda siyasi, iktisadi ve kültürel çerçevede alınan kararlar, bölgesel işbirliği ve entegrasyonun en önemli dinamiklerini oluşturmaktadır.

Ayrıca 12 Kasım 2021 tarihindeki İstanbul Zirvesi’nde Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye statüsünde dahil olan Türkmenistan, teşkilatın entegrasyon süreçleri konusundaki tutumunu güçlendirmiştir. Zirveye ilişkin yapılan açıklamalara bakıldığında, “işbirliği”, “barış”, “refah”, “ortak çıkar” ve “güvenlik” kavramlarının ön plana çıktığını söylemek mümkündür. Bu ise dış politika konusunda mühim bir deneyime sahip olan Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sayın Berdimuhamedov’un vizyoner liderliğinin etkisini göstermektedir. Zira söz konusu durumu, Ekselansları Sayın Berdimuhamedov şöyle özetlemektedir:[5]

“Bizim kültürümüz, gelenek-göreneklerimiz, köklerimiz aynıdır, biz aynı değerlere bağlıyız. Bugün bu değerlere dayanan barış, güven, karşılıklı anlayış ve dostluk daha önemli hale gelmektedir.”

Küresel çerçeveden bakıldığında ise tarafsız dış politikasının getirilerinden biri olarak çok yönlü-vektörlü bir politika izleyen Türkmenistan, jeopolitik konumu itibarıyla Asya’nın en önemli devletlerinden biridir. Türkmenistan, Ekselansları Saygıdeğer Berdimuhamedov’un öncülüğünde Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan güzergahta en istikrarlı ve başarılı devletlerdendir. Nitekim Kuşak-Yol Projesi gibi girişimlerin jeostratejik ve jeoekonomik merkezlerinden biri “Ak şehir Aşkabat”tır.

Diğer yandan Türkmenistan, ülkenin alt ve üstyapısında önemli gelişmelere imza atarak bölgesel ve küresel ticaret güzergahlarında ana noktalardan birine dönüşmüştür. Bu anlamda Aşkabat’ın ekonomi bağlamında benimsediği “Açık Kapılar Politikası”, iktisadi bir duruşun çok daha ötesinde dış politika ilişkileri bakımından da anlam taşımaktadır.

Kazakistan-Türkmenistan-İran Demiryolu’nu Hayata Geçirmiştir.

Bölgesel ve küresel aktörlerle kurduğu bağları, ulaştırma alanında geliştirmeye çalışan Sayın Berdimuhamedov, Birleşmiş Milletler (BM) 66. Genel Kurul toplantısında ulaştırma sektöründeki işbirliğinin geliştirilmesiyle ilgili BM Özel Programı’nın hazırlanmasını önermiştir. Avrasya coğrafyasında kuzey-güney ve doğu-batı arasında güçlü bağlar kurulması amacıyla çaba sarf eden Türkmenistan, Orta Asya’yı Ortadoğu’ya bağlayacak olan Kazakistan-Türkmenistan-İran Demiryolu’nu hayata geçirmiştir. Aynı zamanda Aşkabat; Özbekistan, Türkmenistan, İran ve Umman’ı kapsayacak Orta Asya-Yakın Doğu Ulaştırma Koridoru için de çalışmalarını sürdürmektedir. Bununla birlikte Orta Asya’yı Güney Asya’ya bağlayacak olan Türkmenistan-Afganistan Demiryolu Hattı da inşa edilmektedir. Bu çerçevede Türkmenistan, iç yatırımlarını da uluslararası işbirliğini önceleyen bir yaklaşımla gerçekleştirmektedir. Nitekim bu duruma Kuzey-Güney Demir Yolu’nu, Uluslararası Aşkabat Havalimanı’nı, Uluslararası Türkmenbaşı Deniz Terminali’ni, “Avaza” Ulusal Turizm Bölgesi Tesisleri’ni ve Aşkabat Olimpiyat Köyü’nü örnek göstermek mümkündür.

Ekselansları Sayın Berdimuhamedov’un liderliğindeki Türkmenistan, küresel barış ortamının kilit aktörlerinden biridir. Örneğin Aşkabat, Afganistan Sorunu’nda yapıcı tutumuyla dikkat çekmekte ve istikrarın sağlanmasına yönelik arayışlarda en kritik adımları atan aktör olarak bilinmektedir. Hiç kuşku yok ki; Afganistan’daki istikrarsızlık, sadece bulunduğu coğrafya için değil; küresel boyutta da önemli güvenlik problemleri yaratmaktadır. Lakin Türkmenistan, söz konusu ülkeye çeşitli insani yardımlar göndererek bu zor günleri daha kolay atlatması için etkin bir kamu diplomasisi yürütmektedir.

Diğer yandan dünyanın doğalgaz yatakları bakımından en zengin dördüncü ülkesi olan Türkmenistan, Afganistan’ı Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan Doğalgaz Boru Hattı (TAPI) ve Türkmen-Afganistan-Pakistan Elektrik Nakil Hattı (TAP) gibi projelerle bölgesel işbirliklerine dahil etmeye çalışmaktadır. Dahası Türkmenistan, Lapis Lazuli güzergahıyla da Afganistan’ı dünyaya bağlamaktadır. Tüm bu nedenlerden ötürü Aşkabat yönetiminin bölgesel barış ve güvenliğin tesisinde mühim bir inisiyatif aldığı söylenebilir. Bu anlamda Türkmenistan’ın enerji arzı güvenliğini önceleyen yaklaşımının bölgesel ve küresel barışa hizmet ettiği öne sürülebilir. Aşkabat’ın Afganistan konusundaki yaklaşımı, bunu teyit etmektedir.

Diyalog Barışın Teminatıdır

İzlediği politikalarla dünya siyasetinde barışın garantörü haline gelen Türkmenistan, başta BM olmak üzere çeşitli uluslararası örgütlerde barış ve güvenliği tesis edecek mekanizmaları desteklemektedir. Ayrıca Türkmenistan; BM Genel Kurulu, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) ve BM Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) gibi birçok kuruluşta aktif rol üstlenmekte ve barış süreçlerine etki etmektedir. Nitekim “Diyalog barışın teminatıdır” söylemiyle tüm dünyaya çağrıda bulundan Sayın Berdimuhamedov’un uluslararası hukukun güçlendirilmesi, terörizmle mücadele, olası sorunlara karşı önleyici diplomasi, silahsızlanma ve insani diplomasi konularındaki vurguları, Türkmenistan’ın uluslararası örgütler ve dünya kamuoyu nezdindeki nezdindeki saygınlığını arttırmaktadır.

Türkmenistan’ın çok yönlü-vektörlü politikaları, diğer aktörlere de iktisadi, siyasi ve kültürel bakımdan önemli kazanımlar sağlamaktadır. Bu yüzden de Sayın Berdimuhamedov’un 2017-2023 yıllarına dair çizdiği yol haritası oldukça mühimdir. Türkmenistan, BM’yle işbirliğine yeni boyutlar kazandırmakta, çevre sorunlarıyla mücadelede ön plana çıkmakta, enerji arzının güvenliğine odaklanmakta, Orta Asya’nın merkez haline geleceği yeni ulaşım yollarını inşa etmekte ve uluslararası örgütler bağlamında barış ve güvenlik ortamının tesis edilebilmesi için iktisadi ve insani bağların güçlendirilmesine yoğunlaşmaktadır. Bu çerçevede Aşkabat yönetimi, iyi komşuluk ilkesi doğrultusunda hareket ederek Hazar Denizi’nin işbirliği havzasına dönüşmesine odaklanmıştır. Bu işbirliklerinin Türkmen halkına da ekonomik açıdan olumlu yansıyacağı aşikardır.

yilmazparlar@yahoo.com


24 Şubat 2022 Perşembe

Yeni Arayışlar Zirvesinde Başkanlar ne dedi-Yılmaz Parlar

  Turizm Zirvede Başkanlar Ne Dedi


Başkanlığını Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde çalışmalarını sürdüren Turizm Araştırma Geliştirme Platformu (TU-AR) “İnovatif Adımlar, Kadın Girişimciliği ve Markalaşma” Temalı Turizmde Yeni Arayışlar Zirvesinin 2. ncisini 22 Şubat 2022 Salı günü Gayrettepe Dedeman Hotelde Gerçekleştirdi. 


Düzenlenen zirveye, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Ordu Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler katıldılar. 



Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler,  “Ordu turizmini 12 aya çıkardık. Ordu’nun 300 şelalesi var. Kanyonları, yaylaları mevcut. gelin Karadeniz’in turizmini keşfedin”




Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Turizmde inovasyon tüm politikaların önünde olmalı”




YAPDER Başkanı Celal Topak “Turizm Araştırma Geliştirme Platformu olarak pandemi başladığından beri turizm sektöründe neler yapabiliriz, sorunlara çözüm nasıl bulabiliriz diye bir beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirmiştik. İlk önerilerimizden biri hibrid turizm oldu.”


Açılış konuşmalarında YAPDER Başkanı Celal Topak “Turizm Araştırma Geliştirme Platformu olarak pandemi başladığından beri turizm sektöründe neler yapabiliriz, sorunlara çözüm nasıl bulabiliriz diye bir beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirmiştik. İlk önerilerimizden biri hibrid turizm oldu. Önemli bir gelişme olarak da Antalya’da bir otelimiz hibrid turizmi başlattı, sonra dalga dalga yayıldı. Sonra online geziler başladı. Turizm sektörü ayakta durmak için çeşitli çalışmalara imza attı. Biz de elimizden geldiğince destek vermeye çalıştık. Vermeye de devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Düzce’de gerçekleştirilen kongrede de ilginç fikirler ortaya çıktı. TU-AR, Ekonomi Gazetecileri, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu olarak bu fikirlerin toparlanması açısından çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkenin refahının yukarıya çıkması noktasında kendi işlerimizin yanı sıra yapılması gerekenlerin çalışması içerisindeyiz” dedi 


“Turizmde inovasyon tüm politikaların önünde olmalı” diyen Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Turizmin tüm ülkeler içinde önemli olduğunu vurguladı. Düzce’nin turizmde sıçrama yapmasını gelirlerini büyütmesini istihdamının artmasını sahip olduğu potansiyelin tam kapasiteyle  harekete geçirmesi için ekip arkadaşlarıyla projeler ürettiklerini açıkladı.


Doğal turizm kaynaklarından şelale, Deniz, ormanlara ve Ankara -İstanbul ortasında lokasyona sahip olduklarını, Fındık aromatik bitkileri oluşunu, dört mevsimi yaşayan bir kentlerinin var olduğunu ifade etdi. 

Ören yerleri hakkında Roma medeniyetinin en önemli eserlerinden olan iki bin yıllık Konuralp antik kente büyük önem verdiklerini ve arkeoljik kazıların devam etdiğini, 2023 yılında turizmin hizmetine sunacaklarının altını çizdi.

TÜRSAB ile birlikte proje yürüttüklerini, Koruköy Tabiat Parkı’ndaki 32 hektarlık alanı sürdürülebilir turizme kazandırıackalrını ilave etdi. 300 milyon TL’lik bir yatırımla beş yıldızlı otel ile konaklamaya katkı sağlıyacaklarını söyledi. 



Özlü “Bilim sanayi ve teknoloji bakanlığım döneminde birbirini besleyen bilim, sanayi ve teknoloji politikalarının gelip dayandığı Ar-Ge, inovasyon ve tasarım olduğunu yaşayarak tecrübe ederek gördüm. Bu düğümü çözmemiz gerekiyor. Ar- Ge inovasyonun tüm politikalarımızın başına koymak zorundayız. Çünkü yaşadığımız çağda yeniliğin ve teknolojinin sonu yok.Endüstri 5.0’ın tartışıldığı son yıllarda artık turizmde inovasyonunda tüm platformlarda konuşulmasının zamanının geldiğini düşünüyorum.”dedi 


Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler,  “Ordu turizmini 12 aya çıkardık Ordu’da üç ay olan turizm sezonunu 12 aya yaydık Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu”  Sözleriyle Turizmde önemli destinasyon olacaklarını işaretledi.


Güler, Sektörün temsilcilerine, yıldızlar ordusuna hitap etmekten mutluluk duyuyorum şeklinde sözlerine başladı. Güler, özetle “Yeni arayışlar başlığını sadece turizm, teknoloji değil, tüm konular hakkında yeni arayışlar peşinde olmamız gerek diye düşünüyorum. Dünya değişiyor. Şartlar değişiyor, onu aşmak en büyük hedefimiz olmalı. Yeni arayışlar noktasında Kar festivalleri de yapıyoruz. Karadeniz’in müthiş bir tarih kültür birikimi var. Yeniden keşfediyoruz Turizmin potansiyeli çok yüksek. İkinci potansiyelimizde kadınlarımız. İlimizi ve  tüm Karadeniz’i kapsayan yeni bir turizm planı oluşturulmalı. Gemi seyahati, sağlık turizmi gibi alanlarda yenilikleri bölgeye kazandırabiliriz”  dedi 


Zirve de üç panel gerçekleşti.  



 “Turizmde Destinasyonun Markalaşmaya Katkısı” Konulu panelin moderatörüğünü Beyza Toksoy üstlendi. Randa medya kurucu ortak Dilruba Hocaoğlu, Kenan Yavuz Etnoğrafya müzesi Başkanı Kenan Yavuz, Bentour İstanbul Destinasyon Yönetmeni Turizm Marka ve Yönetim Danışmanı Sevda Yılgaz Panelistleri oluşturdu. 



Seda Güler Moderatörlüğünde “Turizmde Yeni Arayışlar, Kış turizmi ve Alternatif Turizm Adımları” konulu panel gerçekleşti. Kastamonu Kadın derneği Genel Başkanı Emine Çelik, İletişim ve Marka Danışmanı Nur Undey, Kayseri Erciyes A.Ş. Yönetim kurul Başkanı Murat Cahit Cıngı, Wyndham Hotels-resorts Emea Türkiye Genel Direktörü Ayça Bilgin Beslen Panel konuşmacılarıydı. ;



“Turizmde İnovatif Adımlar, Kadın Girişimciliği ve İnovatif Adımlar” Konulu Panelde  Moderatör Gülcan Tuğ, Konuşmacılar; Seven Tour Yönetim Kurul Başkanı Deniz Tüfekci, Maji sanat Galerisi Sahibi Gaye Donay, Holimax Yönetim Kurul Başkanı Ramazan Becer  idi.

Zirve panel sonrası başarılı isimlere plaket verildi. Toplu fotoğraf çekimiyle son buldu



yilmazparlar@yahoo.com

30 Ocak 2022 Pazar

Hindistan Cumhuriyet Bayramı'nın 73. yılını kutlama-Yılmaz Parlar

 


Atatürk İçin Ne Söylendi


Hindistan Cumhuriyet Bayramı'nın 73. yılını kutlama

Jai Hind



Hindistan Cumhuriyet Bayramı'nın 73. yılını kutlama kapsamında İstanbul Konsolosluğunca düzenlenen resepsiyonda ATA’mız anıldı.



Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary,“İki kadim uygarlık olan Hindistan ve Türkiye sanatda, mimaride, lezzetde ve dilde kendini gösteren derin tarihi ve kültürel bir bağa sahiptir. Halklarımız etkileşim halindedir. Dönüşen bir dünyada birlikde yaşayıp, birbirimize destek olduk. Ülkemizin büyük liderleri Mahatma Gandi, Rabindranath Tagore, ve Gazi Mustafa kemal Atatürk birbirlerinden ilham almışlar ve hala milyonlarca vatandaşlarımıza ilham olmaya devam etmekteler.” Dedi.



Başkonsolos Sudhi Choudhary,“Biz 73 yılını kutlarken, Türkiye gelecek yıl 100 yılını kutlayacak benzer özelliklerimiz hızla büyüyen dinamik güçlü ekonomisi ile canlı arzulu toplumu olan iki genç cumhuriyetiz. Biz demokratik ve laik ülkeleriz. Birleşmiş milletlerde ve G-20 deki görevlerimizde görüldüğü üzere başlıca uluslararası  oyuncularız.” Sözleriylede Ülkelerin önemine vurgu yaptı.



Hindistan İstanbul Konsolosluğu tarafından 28 Ocak 2022 Cuma günü Harbiye Hilton Bosphorus Hotelde gerçekleştirilen, Hindistan'ın 73. Cumhuriyet Bayramı'nı kutlama resepsiyona; Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Panda eşi Minati Panda, İstanbul Vali Yardımcısı Günay Öztürk, Avcılar Belediye Başkanı yardımcısı Ender balaban, Beyoğlu Belediye Başkanı yardımcısı Kübra Gülal, Büyükelçiler, Konsoloslar, Üst Düzey devlet temsilcileri, seçkin davetliler Katıldı.

İki Ülke istiklal marşı sonrasında, Umut ve Refah için horoz şeklindeki pirinç lambaderdeki dört mum protokol tarafından yakıldı.

 


Yağ lambası Hint kültürünün ve yaşamının kalbine ve ruhuna çağlar boyunca  ışıltısını dokundu. Fiziksel ve ruhsal bir ışık kaynağı olan inanç, umut ve refah için bir kandil yakma geleneği nesiller boyu devam ediyor. Eski gelenekleri onurlandıran  en üste sembolik horoz şeklindeki pirinç lambaderdeki mumlardan çıkan titrek parlaklık bilgelik, umut ve yeni başlangıçları simgeliyor. Çevredeki kasvetleri ortadan kaldırıyor inancını taşıyor.



Resepsiyonun ev sahipliğini üstlenen Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary yaptığı konuşmasında, Protokol isimleri söyledikden sonra "26 Ocak 2022 günkü Hindistan'ın 73. Cumhuriyet Bayramı'nı kutladığımız bu resepsiyona hepiniz hoş geldiniz. Bugünde selam ve iyi dileklerim sadece Türkiye'de ki Hindistan toplumu üyeleri için değil ayrıca burada bulunan tüm Hindistan dostları içinde. Pandemi kısıtlamaları sebebiyle, geçen sene ocak ayında resepsiyonu gerçekleştirmek mümkün olmadı. Bu akşam burada bu kadar kişiyi bir arada görmek benim için bir şeref. Cumhuriyet Bayramı olarak kutlanan 26 Ocak, Hindistan'da ve dış ülkelerde yaşayan 1.43 milyar Hindistan vatandaşının kalbinde özel bir yere sahiptir. Tam bu günde 1950 senesinde Hindistan Anayasa kabul edildi. Böylece Hindistan dominyonlukdan, Hindistan cumhuriyetine dönüştü, Aslında 26 ocak bundan daha öncesinde bugün önemli bir gündü, Hindistan bağımsızlığından önce bu gün 1930'dan itibaren her sene bu 'Purna Swarajya' günü ya da "Tam Bağımsızlık Günü" olarak kutlanıyordu ve buna uygun şekilde, ülke özgürlüğünü elde ettiğinde bugün anayasanın kabul olduğu gün olarak belirlendi. Cumhuriyet Bayramı, Bağımsızlık Bayramında olduğu gibi, minnettarlık ve Hindistan'ı iki yüzyıllık sömürge yönetiminden özgürlüğe kavuşturmak için mücadele edenlere şükranlarımızı sunma zamanı. Aynı zamanda bize demokrasi, adalet, özgürlük, eşitlik ve birlik-beraberlik ideallerini temel alırken kalkınma ve refah yolunda ilerleme gibi hayallerimizi gerçekleştirmeyi öğreten büyük liderleri anma zamanıdır" şeklinde konuşmasını sürdürdü



Başkonsolosu Sudhi Choudhary Pandemi döneminde zorluk çekenlerin, Konsolosluk olarak yanlarında olduğunu, Hindistan kadim hazineleri zihin sağlığı için yoga ve ayurveda gibi akışların sürdürebilirliğini sağladıklarını, iş çevresine yardımcı olduklarını söyledi.

Başkonsolos Choudhary, 2022 yılının Hindistan için önemli bir yıl olduğunu, 75 yıldır bağımsız olarak gelişen Hindistan toplumun kültürünün başarıların,  “Azadi ka Amrit Mahotsav” olarak kutlanan Bağımsızlığın 75. yılı anma töreninin bir parçası haline getirildiğini, 2023 ağustosa kadar görmeye değer etkinlik yapacaklarının altını çizdi.



İstanbul Vali Yardımcısı Günay Öztürk, İki ülke dostluk ,işbirliği hakkında kısa konuşma yaparak Ülkenin Bağımsızlık gününü Kutladı. 

Konuşmaların ardından Sahaja Yoga Group geceye renk katdı. Önce Hind müziklerinden kısa çoşkulu konser verdi.  Hint danslarından oluşan gösteri ilgiyle izlendi. Çok beğeni topladı.

Gösteri sonrasında kültürün bir parçası olan “Gastronomi” Hind mutfağından lezzetli seçkileri davetliler tatdılar. Davetliler Hint tatlısı paket ikramıyla uğurlandılar.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Ocak 2022 Pazar

Anfaş Fuarda Neden Yoksunuz Belediye Başkanı-Yilmaz Parlar

  ANFAŞ FUARDA NEDEN YOKSUNUZ  BELEDİYE BAŞKANI


Fuarlar, ülkenin ekonomik faaliyetinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Şehri, Güçlendirme. Ekonomik canlılık. Sosyal ilerleme. Çevresel sürdürülebilirlik. Bu dört ilke, sertifikasına turizmin alternatifi fuarlar kongreler rehberlik eder. Fuarlar sayesinde şehirler ticaret merkezleri haline geldi ve dünyanın farklı şehirlerine pek çok zenginlik getirdi.



Fuarlar Kongreler, Turizm açısından, geçici ve kalıcı istihdam olanakları sağlar, kültür alışverişini teşvik eder ve barışı geliştirir.  

Neden Katılmalısınız?

8-21 Ocak 2022 tarihleri arasında Eş zamanlı, eş fuar olarak 32. ANFAŞ Hotel Equipment ve 28. ANFAŞ Food Product fuarlar HORECA’ yı Antalya’da buluşturan fuarın açılış protokolunda Antalya Büyük Şehir Belediye Başkanı yok. Şehrin Valisi yok. Belediye Başkan yardımcıları yok. Antalya İlçe Belediye Başkanları yok. Büyük şehir Belediye Genel sekreter Yardımcısı ve Vali yardımcısı var. 

Bu kadar mı önemsemiyorsunuz fuarı.. 

Bir yıl önceden, aylar önceden tarih belli…Çocuğunuzun sünnet düğünü, nişanı ve Düğünü gibi görmelisiniz… Çocuğunuzu sevmiyorsanız zaten katılmazsınız, ne maddi nede manevi yardım yapmazsınız.

Ticaret fuarları çok güçlü bir pazarlama ortamıdır. Binlerce uluslararası alıcı ve satıcıyı kısa sürede tek bir yerde bir araya getirmektedir.



Sürekli olarak düzenlenen ticaret fuarlarının şehirlerin markaları üzerindeki etkisi yadsınamaz

En son trendleri ve yenilikleri sizlerinde şahsen görme fırsatınız, şansınız var. Akıllı şehir için istifade edecekleriniz var.

Aslında, turizm sadece belirli bir kişiyi istifade ettirmekle kalmaz, bütün bir topluluk sayısız avantaj elde eder.  


Başlangıç ​​olarak, çok sayıda ülke, turizmden çekici miktarda zenginlik yaratabileceğinden, dikkate değer ve inanılmaz turizm alanını tanıtmak için etkin bir şekilde çalışıyor. Bu fuarlarda turizmin alternatiflerindendir.


Turizm sektörü GSYİH kazançlarına önemli ölçüde katkıda bulunur, seyahat işlerinden elde edilen servet, alt yapı tesislerinin iyileştirilmesi için kullanılabilir ve bu da yaşam standartlarını yükseltebilecektir.


Benzer şekilde, yerel ürünler üne kavuşur, sonuç olarak, yerel toplumlar çarpıcı işlere sahip olurlar ve geçimlerini arttırırlar, ayrıca farklı kültür ve  geleneklere sahip insanlar arasında yaratılan ilişkileri önem kazanır.


Öte yandan, turizmin etkili sonuçları birey için son derece faydalıdır. Turizm sektörü çok sayıda işsizi barındırmaktadır, bu nedenle suç oranında azalma görülmektedir. Ayrıca, kişi etkili iletişim yollarını öğrenme fırsatı bulur, güven seviyelerini ve farklı dilleri öğrenmenin önemini anlama şanslarını arttırmak. 


Özetlemek gerekirse, turizm hem bir kişi hem de tüm toplum için gerçekten refah ve övgüye değer faydalar sağlar. Şehriniz için çok basitce özetlenen aslında çok fayda sağlıyan bu turizm alternatifi fuar kongrelere katılmanız daha da çok ilgi artırır İlçe, şehir dolayısıyla Ülke sosyal, ekonomik kültürel yararlar sağlar.


yilmazpartlar@yahoo.com


8 Ocak 2022 Cumartesi

4. Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni-Yılmaz Parlar

İdol Kadınlar ve Yumuşak Güç


4. Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni


Kadın Liderliği ve Yumuşak Güç; Kadınlar Erkeklerden Daha mı Başarılı ?


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu (Yapder) Derneği’nin organize ettiği Birlikte Daha İyi Bir Gelecek’ teması ile e Ana sponsorluğunu Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin üstlendiği, Hepsiburada tarafından desteklenen, 4. Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni, 6 Ocak 2022 Perşembe günü Salt Galata’nın ev sahipliğinde gerçekleşti.



"Geleceğin 7G’sini Kadınlar Şekillendirecek” konu başlıklı, Başarı hikayeleri ile ilham veren kadınların deneyimlerini paylaştığı konuşmaların altında gizli olan yumuşak güç olduğudur.



Peki nedir Yumuşak Güç.


Genel olarak bakıldığında; Güç, geleneksel olarak, genellikle askeri ve ekonomik güç bağlamında anlaşılan, kolayca ölçülebilir 'zor' terimlerle tanımlanmış ve değerlendirilmiştir. Sert güç, zorlama şeklinde kullanılır. Kuvvet kullanma, kuvvet tehdidi, ekonomik yaptırımlar veya ödeme teşvikleri. Sert gücün zorlayıcı doğasının aksine, yumuşak güç, dış politika hedeflerine ulaşmak için olumlu çekim ve ikna kullanımını tanımlar. Yumuşak güç, geleneksel dış politika araçlarından kaçınır, bunun yerine ağlar kurarak, zorlayıcı anlatılar ileterek, uluslararası kurallar oluşturarak ve bir ülkeyi doğal olarak dünyaya çekici kılan kaynaklardan yararlanarak etki elde etmeye çalışır.



Ekonomi ele alındığında da; Güçlü ve istikrarlı bir ekonomi, Çevreyi korumaya yönelik eylemler, iyi ilişkiler, Güvenli, Çekici bir yaşam tarzı, istikrarlı ve iyi yönetilen, Yüksek etik standartlar ve düşük yolsuzluk vs faktörler Pandemi süreci de dahil olmak üzere, mevcut ortamda  daha iyi liderler yumuşak güç performansıyla kendini ispatlamıştır.

Kadınlar tarafından yönetilen ABD fonları, tüm erkek rakiplerinden daha iyi performans gösterdiği örneğiyle, yumuşak güç, kültürelcilik ve gelişen ekonomiler açısından, kadın liderlerin pandemiyi erkek meslektaşlarından daha iyi yönettikleri her ortamda açıklandı. 



İletişimsel, esnek ve sabırlı olmak, genellikle kadınsı kabul edilen yumuşak güç özellikleri, aslında güçlü liderlik için en önemli faktördür. 

“Gelecek Kadında”ancak  Kadınlar hala liderlik pozisyonlarında büyük ölçüde yetersiz temsil edilmektedir. 



 “Birlikte Daha İyi Bir Gelecek” ana temasıyla Hibrit olarak düzenlenen 4.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinin sunuculuğunu Meltem Kurtulan, moderatörlüğünü Celal Toprak üstlendi.

Zirveye başda Ordu Belediye Başkanı Hilmi Güler, Alarko Holding Yönetim kurul üyesi Leyla Alaton, KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, Öztiryakiler Grub yönetim Kurul Başkanı Tahsin Öztiryakiler olmak üzere iş, siyaset, sanat dünyasının önemli isimleri akademisyenler,çok sayıda basın mensupları katıldılar.



Zirveye, Özlem Abacı şefliğnde İstanbul Devlet Opera ve Bale sanatcıları seçkin repertuvardan operetlerle renk katdılar. Özlem Abacı’nın hiperaktif yönetdiği opera parçalara seyirciyide katarak çok canlı neşeli  performans sergilendi.


Yine her zamanki hiperaktif moderatörlük sergileyen Celal Toprak’da çok samimi ortam yaratarak, Geleceğin 7 G’sinde önemli isimleri konuşturdu.



 “Geleceğin 7G’sini (Güç, Gerçek, Güven, Gayret, Girişim, Gelişim) Kadınlar Şekillendirecek” isimli panelde; TOBB KGK Başkanı Nurten Öztürk “Güç”, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli “Gerçek”, Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik “Güven”, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen “Gayret”, Hepsiburada İnsan Kaynakları Grup Başkanı Duygu Aktaş “Girişim”, Mutlu Metal İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gülesin Atalay “Gelecek” ve Ayhan Metal Pres Döküm Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Ayhan “Gelişim” konularında konuşma yaptılar.



4.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi açılış konuşmasında; Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yatırım Hizmetleri Genel Müdürü Özlem İkiz,  “Uyumsoft olarak 25. yılımızda, 15 ülkede, yerli ve global 60 bin firmanın dijital dönüşümüne liderlik ediyoruz. Uyumsoft’ta yöneticilerin %70’i, çalışanların %56’sı kadın. İşe alımdan terfi sürecine kadar, cinsiyete değil, yeteneğe ve yetkinliğe bakıyoruz. Yönetim kadrosundan ar-ge’ye, yazılımdan müşteri ilişkilerine kadar tüm departmanlarda kadın çalışanlarımız görev alıyor. Herşeyin mekanikleştiği ve mesafelendiği günümüzde, duygusal zeka ve deneyim ruhunun daha da kıymetlendiğini düşünüyorum. Nesnelerin internetinin deneyimlerin internetine evriminde, kadına düşen rolün oldukça farkındayız. Analitik düşünme yetenekleri, duygusal zekaları, yaratıcılıkları ve birden fazla işi birlikte yürütebilme yetenekleri olan kadınların, bugün ve gelecekte bilişim başta olmak üzere tüm sektörlerde bu dönüşüme öncü olacaklarına gönülden inanıyoruz. Kurumsal olarak desteklediğimiz girişimci kadın sayısı, ekibimizdeki kadın oranı ve uyumAkademi çatısı altında profesyonel hayata kazandırdığımız kadın stajyerlerin oranında her yıl %50 oranında bir artış olduğunu memnuniyetle gözlemliyoruz. Elbetteki eşitliğe inanıyoruz, ama kadının dokunduğu her yeri güzelleştirdiğini de yok saymıyoruz. Biz işimizi yenilikçi kadınlara teslim etmeyi, onların bakış açılarını sistemlere dahil etmeyi hızlı öğrendik ve bu konuda kendimizi şanslı hissediyoruz.” dedi.

Zirveye katkılarından dolayı Özlem İkiz, Fatma Aydoğdu, Senur Akın Biçer, Günseli Özen, Duygu Aktaş, Gülesin Atalay, Meltem Kurtulan’a teşekkür plaketleri takdim edildi.



4.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinde ödül alan isimler;

-Demsa Group Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Sabancı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü

-SUTEKS Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger - Sosyal Girişimci Kadın Ödülü

-Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik - İlham Veren Rol Model Kadın Ödülü

-San Deco Yönetim Kurulu Başkanı Gülperi Odabaşı - Yurtdışında Ülkemize Değer Katan Başarı Ödülü

-Doğanlar Holding İcra Kurulu Üyesi Başak Doğan - En Genç Girişimci Kadın Ödülü

-TOBB Tekirdağ İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Aynur Çeşmeliler - Dayanışmacı Girişimcilik Ödülü

-Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin - Çevre Dostu Kadın Ödülü

-Effect BCW CEO Gonca Karakaş - İletişimde Güçlü Kadın Ödülü

-3S Kale Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sema Gürün – Girişimcilere İlham Veren Kadın Ödülü

-Tarımda Kadın Üretim ve İşletme Kooperatifi Kurucusu Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu - Hepsiburada Özel Ödülü

-Bestelast Tekstil Genel Müdürü Günseli Çolakoğlu - Girişimciliğe Öncülük Eden Kadın Ödülü

-Duayen Yönetim Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Bedia Karadağ - Anadolu’da Dijital Dönüşüme Değer Katan Kadın Ödülü

-Kadın Muhasebeciler Derneği Genel Başkanı Gülüzar Özev - Sivil Toplum ve Sosyal Etki Kadın Ödülü

-Team Mostra Ekibi ( Mehmet Emin Önder, Elif Derya Başoğlu, Meryem Zehra Altınöz, Rabia Betül Altınöz, Ali Talip Şenyüz) - Ufuk Açan Yeni Girişimciler Ödülü

-NLK Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Nalan Kurt - Teknoloji İle Fark Yaratan Kadın Ödülü

-Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkan Sema Güral Sürmeli - Başarılı Rol Model Kadın Ödülü

-ORKA Holding Global Pazarlama Direktörü Kübra Orakçıoğlu - İhracatta Performans Ödülü

-Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Feray Demir – Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü

-Piramit Menkul Kıymetler A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Berra Doğaner - Sermaye Piyasalarının Gelişimine Katkı Ödülü

-TİM Genel Sekreter Özel Kalemi Kübra Ulutaş - Yaratıcılık ve İnovasyon Ödülü

-Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü Seda Güler - Marka Yönetimi Lideri Ödülü

yilmazparlar@yahoo.com