12 Kasım 2019 Salı

Argüden Yönetişim Akademisi Belediye Yönetişim Karnesi-Yılmaz Parlar


Ölçülmeyen performans, iyileştirilemez


Argüden Yönetişim Akademisi Belediye Yönetişim Karnesinin, İstanbul İlçe Belediyeleri’nin uygulamalarında yönetişim kültürünü ne kadar yansıttıklarını ölçmek gelişim fırsatlarını göstermek ve iyi uygulamalardan öğrenme hızlarını geliştirmek olduğunu bu özgün modelin algı araştırması olmadığını, ölçülmeyen performansın iyileştirilemeyeceğini Uluslararası normlar ve Türkiye’deki kanun ve yönetmelikler ile uyumlu olduğunu vurguluyorlar




Yönetim kurullarının en önemli girdisi performans raporlarıdır. Kurum performansının düzenli olarak raporlanması gerekiyor. Raporlar kurum performansının bütününü kapsamalı, yapılan ölçümler hedeflere ulaşma konusundaki bilgileri içermeli, düzenli ve sürdürülebilir verilere dayandırılmalıdır. Ve ölçülmelidir.

Argüden Yönetişim Akademisi, yaşam kalitesinin gelişmesi ve sürdürülebilir bir gelecek için yönetişim konusundaki küresel bilgi ve deneyimin bütünsel bir anlayışla toplumun her kesimine aktarılmasını ve yönetişim kalitesinin geliştirilmesini  hedeflemektedir.  




2018 yılında İstanbul İlçe Belediyelerini “Vatandaş Bakışıyla” incelediği Belediye Yönetişim Karnesi’ni kamuoyuna sunan Argüden Yönetişim Akademisi, duyurulmasından 1,5 yıla yakın geçen zaman içinde “Belediye Yönetişim Karnesi”nde neler oldusuyla ilgili Levent Impact Hub’da toplantı düzenledi. 


Vatandaş Gözünden İstanbul Belediyeleri buluşmasında; ARGE Danışmanlık Yönetici Ortağı, Argüden Yönetişim Akademisi Akademik Kurul Üyesi Dr. Erkin Erimez ve Akademi’nin Yerel Yönetişim Uzmanı İnan İzci Belediye Yönetişim Karnesi’ni ve geçen süreç içinde performansı anlatdılar.




Yönetişim İlkeleri ve Öğrenme Döngüsü altında; objektif ve somut 227 Kriter belirlenen her kriter için farklı puan oluşuyor. İstanbul İlçe Belediyeleri’nin iyi yönetişim karne notları 0–1.000 aralığında değişen puan skalası Stratejik Plan hazırlama zorunluluğu bulunan 37 İlçe Belediyesi karne puanları 650 puan altında kalmış. Objektif olarak toplanan ve analiz edilen verilere göre, 625-650 puan arasında sadece 3 belediye Avcılar, Bağcılar ve Kadıköy.

Ataşehir, Bakırköy, Beşiktaş, Beyoğlu, Çekmeköy, Esenler, Fatih, Güngören, Kağıthane, Küçükçekmece, Maltepe, Sancaktepe, Sultangazi, Şişli ve Tuzla belediyeleri 500 – 625 puan aralığında yer bulabilmiş. 325-500 puan aralığında ise, Arnavutköy, Bahçelievler, Başakşehir, Bayrampaşa, Beykoz, Beylikdüzü, Eyüpsultan, Gaziosmanpaşa, Kartal, Pendik, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Ümraniye, Üsküdar ve Zeytinburnu belediyeleri yer alırken, son üç sıra 325 puan altı ile Büyükçekmece, Çatalca ve Esenyurt belediyeleri tarafından paylaşılmış.



Kaliteli yaşam ve sürdürülebilir gelecek için kurumlara duyulan güvenin artırılmasını sağlamak amacında olan Argüden Yönetişim Akademisi, ulusal ve uluslararası düzeyde “mükemmeliyet ve referans merkezi” olmak hedefi gütmesi için, yerel yönetim aktörlerine ve belediyelere yönlendirici bir kılavuz sunmak, denetleyici kurumlara yönelik, vatandaşın ve paydaşların eline, güven ortamının gelişimine ilişkin bir mercek veriyor. 


Önerileri; Merkezi Yönetim içi, veri temelli, katılımcı, entegre ve sürekli öğrenen yönetim için yasal düzenlemeler, Kapasite oluşturma, koşullu finansman ve iyi uygulama transferi gibi çalışmalara imkân ve kaynaklar, Merkezi denetlemede katılımı sağlayacak mekanizma ve süreçler, vatandaşları aktif bilgilendirme.




Kamu, sivil toplum, özel sektör ve uluslararası kuruluşlar ile paydaşları arasında güvenin artırılmasıyla yaşam kalitesini geliştirmek, yeni nesil liderlerin iyi yönetişim anlamında yetkin ve vizyon sahibi olmaları, kurumlarına duyulan güveni artırabilmeleri için eğitim ve özendirme faaliyetleri oluşturmak şeklinde yine amaçlarını taşıyor


Tutarlılık, sorumluluk, hesap verebilirlik, adillik, şeffaflık, etkililik ve katılımcılık ilkesini benimseyen kamu kurumları, toplumsal güveni de artırıyorlar. 


İyi yönetişim ilkelerini bir bütün olarak hayata geçiren yerel yönetimler, vatandaşın kendilerine daha çok güven duymasını sağlıyorlar.


yilmazparlar@yahoo.com


11 Kasım 2019 Pazartesi

Türkmenistan ile İtalya işbirliği yeni anlaşmalar ile güçlendi-Yılmaz Parlar


Türkmenistan  İtalya İşbirliği



Türkmenistan ile İtalya işbirliği yeni anlaşmalar ile güçlendi

Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, 6-7 Kasım tarihlerinde Avrupa Birliği ülkesi İtalya’ya resmi ziyaret gerçekleştirdi. 

Türkmen Lideri’nin daha önce 2009 ve 2015 yıllarında yaptığı ziyaretten sonra tekrar gerçekleştirdiği İtalya ziyareti imzalanan çok sayıda anlaşmalar ile daha da güçlendi.  

Türkmen Lider, Roma ziyareti kapsamında İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ve Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile bir araya geldi.

İtalyan İş Adamları İle Görüşme


Türkmen Lider, ziyaretinin ikinci gününde ikamet ettiği Rome Cavalieri otelinde dünyaca ünlü İtalyan şirket temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. 


Toplantıya,  Danieli, ENI, Leonardo S.p.A, Maire Tecnimont, Valvitalia, Thales Alenia Space, Bonatti, SACE, Pietro Fiorentini gibi şirket temsilcileri katıldı.


İtalyan şirket yekilileri, bu görüşmede kendi şirketlerini tanıtma fırsatı buldu. Türkmenistan Devlet Başkanı, İtalyan şirketleri ile işbirliği yapmaya hazır olduklarını ifade ederek, birçok alanda özellikle sanayi, ulaştırma, petrolgaz, enformasyon teknoloji ve diğer sektöründeki yatırımlar ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi konusunda üretim tesislerin inşa edilmesine yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.


Türkmen Lider, 2019 yılının 8 ayında Türkmenistan’ın dış ticaret hacminde İtalya’nın 3.sırada yer aldığını kaydederek, ortaklaşa ikili işbirliğini yeni seviyelere taşıma imkanının olduğunu ifade etti. Devlet Başkanı, Milano’da yapılan Türkmenistan-İtalya İş Forumu’nun önemine değinerek, bu forumun sonucunda çeşitli alanlarda işbirliğine yönelik 20’den fazla anlaşmaya imza atılmasının önemli olduğunu vurguladı.




Türkmen Lider Ve İtalyan Başbakanı Görüşmesi


Türkmen Lider, Roma ziyareti kapsamında İtalya Başbakanı Giuseppe Conte tarafından Chigi köşkünde resmi törenle karşılandı. Ardından Türkmen Lider ve İtalya Başbakanı ikili görüşmelerde bulundu. Taraflar, siyasi, ekonomik, kültür ve diğer alanlardaki işbirliğini ele aldı.


Türkmen Lider, İtalya Başbakanı’nı 2020 yılında Aralık ayında Aşkabat’ta Türkmenistan’ın Tarafsızlığının 25.yıldönümü için düzenlenecek törenlere ve Uluslararası Konferansa davet etti.


İkili Anlaşmalar İmzalandı


Türkmen Lider ve İtalya Başbakanı’nın hazır bulunduğu törende bir dizi anlaşmalar imzalandı.


Türkmenistan Hükümeti ile İtalyan Hükümeti arasında hava ulaşımı anlaşması;

Türkmenistan Sağlık ve Medikal Sanayi Bakanlığı ile İtalya Sağlık Bakanlığı arasında sağlık ve tıp bilimleri alanında işbirliği mutabakat muhtırası; Türkmenistan Tarım ve Çevre Koruma Bakanlığı ile İtalya Çevre ve Kara ve Deniz Koruma Bakanlığı arasında risk değerlendirmesi, iklim değişikliğinin uyarlanması ve azaltılması konusunda işbirliği konusunda mutabakat zaptı; Türkmenistan Eğitim Bakanlığı ile İtalya Eğitim, Üniversiteler ve Araştırmalar Bakanlığı arasında eğitim alanında işbirliği mutabakat muhtırası imzalandı.

Daha sonra Türkmen Lider, İtalya Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. İtalya’nın Türkmenistan ile geniş işbirliğine odaklandığını onaylayan Sergio Mattarella, Türkmen liderine aktif işbirliğine ve ikili işbirliğine yönelik aktif yaklaşımı için teşekkür etti.


Geniş alanda Türkmen-İtalyan işbirliğinin ele alındığı görüşmelerden memnun kalan Türkmen Lider, Ticaret ve ekonomik alanda işbirliğini sistematik hale getirmek ve koordine etmek için etkili bir mekanizma haline gelecek olan Türkmen-İtalyan İş Konseyi’nin veya Çalışma Grubunun kurulmasının önemli olduğuna dikkat çekti.


Türkmen Lider, İtalya ziyareti kapsamında Roma’daki Meçhul Asker anıtına çelenk bıraktı. Ardından Türkmenistan’a döndü.


yilmazparlar@yahoo.com

17 Ekim 2019 Perşembe

Türkmenistan Bağımsızlığının 28. yıldönümü-Yılmaz Parlar

Doğalgazdan Sentetik Benzin

Türkmenistan Bağımsızlığının 28. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen resepsiyonda  Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov, “Ahal ilinde bölgenin en büyük Cam Fabrikası ve dünyada henüz benzeri bulunmayan Doğalgazdan sentetik benzin üreten tesis yapıldı.” Dedi.




Türkmenistan İstanbul Başkonsolosluğu ev sahipliğinde Conrad Bosphorus Hotelde 15 Ekim 2019 Salı günü, Türkmenistan Bağımsızlığının 28. yıldönümü kutlandı.


Geceye, Turizmden sorumlu Vali yardımcısı Dr. Hülya Kaya, yabancı Konsoloslar, Konsoloslukların temsilcileri, Sivil Toplum örgütlerin başkanları- temsilcileri, Siyasi partilerin temsilcileri, öğretim görevlileri, Türkmen vatandaşlar, elit bir davetli grubu  katıldılar.


İki Ülke Milli marşının okunmasından sonra açılış konuşmalarına geçildi.


Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov, Türkmenistan’ın 28. Bağımsızlık yıldönümü münasebetiyle düzenledikleri resepsiyona sevinclerini paylaşılmasından dolayı davetlilere teşekkür ederek başladığı konuşmasında  “Bundan 28 yıl önce Türkmenistan, devlet bağımsızlığını ilan etti. Demokratik, hukuk ve laik devlet düzenini tercih eden ülkemiz, egemen ve özgür kalkınma yoluna güvenle ayak bastı. Ulusal kalkınma programlarının başarıyla uygulanması, hem bölgesel düzeyde, hem de uluslararası boyutlarda,Türkmenistan’ın demokratik ilkelere dayanan, ekonomik açıdan gelişmiş bir devlet olarak tanınmasını sağladı. Birleşmiş Milletler tarafından daimi tarafsızlık statüsü iki kez tanınan devletimiz, uluslararası taahhütlerin uygulanmasına yönelik faaliyetler sonucunda, dünyanın muhtelif ülkeleri, saygın uluslararası kuruluşlar ile dostane ilişkiler kurdu ve giderek geliştiriyor. Ülkemiz, uluslararası işbirliği için yeni etkili yollar ve yöntemler geliştirme konusunda çok değerli deneyim kazandı.” Açıklamalarında bulundu.



Bağımsızlığını ilk tanıyan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğu Türkmenistan, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Uluslar arası Aral Denizini Kurtarma Fonu dönem başkanlığını yürütdüğünü  zamanda BM’nin birçok komisyonlarına üyesi seçildiğini, bu örgütün çeşitli programlarının uygulanmasına aktif olarak katıldığını söyleyen Baş Konsolos Seyitmammedov, “Bağımsızlık yıllarında, Türkmenistan’da toplumsal yaşamın tüm alanlarında büyük gelişmeler kaydedildi, Elektrik enerjisi, petrol-gaz, makine sanayisi, demir çelik, kimya, inşaat, elektron, tekstil ve gıda sanayi alanlarını ve diğer sanayi dalları giderek genişliyor. Doğal kaynaklar, elverişli çevresel ve iklim koşulları, modern sanayi üretimi, tarım, ulaşım ve iletişim hizmetleri ülkemizin illerinin de hızla gelişmesi için büyük fırsatlar yaratıyor. Kısa süre önce Türkmenbaşı Petrol Rafineri kompleksinde polipropilen üreten yeni bir fabrika hizmete açıldı. Ayrıca Balkan ilinde Garabogaz karbamid fabrikası ve Kıyanlı gaz kimya kompleksi inşa edildi. Bunların dışında Ahal ilinde bölgenin en büyük Cam Fabrikası ve dünyada henüz benzeri bulunmayan Doğalgazdan sentetik benzin üreten tesis yapıldı.” Şeklinde ekonomik gelişmeleri ve yatırımların altını çizdi.




Ortak dil, tarih ve kültür değerlerine sahip olduğu ülkelerle, dostane ve karşılıklı yarara dayalı ilişkileri pekiştirme politikasını uyguladığını dile getiren Seyitmammedov, “Türkiye Cumhuriyeti özel bir teşkil ediyor. Bağımsızlık döneminde Türkmen-Türk ilişkileri yüksek boyutlara erişti, bugün ikili ilişkilerimiz stratejik özelliğe sahiptir. Türkmenistan ve Türkiye uzun vadeli ve güvenilir ticari-ekonomik ortaklardır. Ülkelerimiz bu alanda işbirliğinin daha da geliştirilmesine büyük önem veriyorlar. Türkiye Türkmenistan’ın dış ticaret ortakları arasında ilk sıralardan birini teşkil ediyor.” İlişkilerimizi önemine vurgu yaptı.


Ekonomik iş birliğimiz açısından, Ticari-ekonomik işbirliğinin gelişmesinde Hükümetlerarası karma ekonomik komisyona büyük görev düştüğünü, Tarafların Komisyon kapsamında ikili işbirliğinin mevcut durumunu istişare etme ve yeni işbirliği alanlarını ortaya çıkarma imkanı bulduklarını Ayrıca, İki ülke devlet başkanları arasında düzenlenen üst düzey görüşmeler ve istişarelerle kültürel-insani alanda da ikili ilişkilerin yüksek seviyede devam etdiğini söyledi.




Türkiye ile Türkmenistan’ın birbirlerine güclü bağlarla bağlanmış ortak bir maziye tarihe sahip iki dost iki kardeş ülke olduğunu dile getiren Turizmden sorumlu Vali yardımcısı Dr. Hülya Kaya, “Türkiye’mizin uluslarası terörle mücadele etdiği bu zor günlerde, her daim yanımızda olan siz değerli kardeşlerimizin varlığı bizlere ümit veriyor. Bizler aynı soydan aynı dilden aynı dinden aynı milletdeniz. Özümüz bir sözümüz bir.” Dedi


Vali Yardımcısı Kaya, Cumhurbaşkanın 2014 yılında Türkmenistan’a iş köprüsü kurduğu anlamında sözleriyle “Soydaşlarımızla dayanışmalı, Kültür ve eğitim başda olmak üzere dış politika, ticaret, ulaştırma, ekonomi, enerji ve bir çok alanda tam bir bütünlük içinde olumlu bir gelişme göstermektedir. Türk müteahhitlerin Orta Asya’da en çok faliyet gösterdiği ülke konumunda, enerji santralleri, altyapılar, köprüler, yollar, havalimanı, olimpiyat tesisleri gibi pek çok alanda ortaklığımız sürdürülerek devam ediyor.” Açıklamalarında bulundu.




Türkmen öğrencilerin, üniversitelerimizde, yükses lisans, doktora eğitimleri gördüğünü, Medeniyet ortaklığımız çağımızın gerektiği koşullarda ilerlemeye devam edeceğini, omuz omuza verdiğimizde ilişkilerimizin canlı tutduğumuzda aşamıyacağımız her hangi bir  engel olamıyacağını ve Konsolosluğun düzenlediği Türkmenistan 28. Bağımsızlık yılını  kutladığını ifade etdi.


Büyük İpek Yolu’nun kalbi olarak bilinen,Orta Asya’nın parlayan yıldızı Türkmenistan coğrafik konumu itibariyle bölgenin önemli lojistik üssü ve ulaşım merkezine dönüşmektedir..


Doğu kısmında Ortaçağa ait tarihi eserler bulunan, bölgelerin kültür seviyesi ve bilim gelişimi açısından dünyada emsali olmayan Türkmenistan tarih dalında birinciliği elde ederek, seyahat edebilecek en önemli mekanların birisi olarak seçildi.


Türkmenlerin Stonhenge’si olarak adlandırılan Altyn-depe kentiyle, antik kent Parfiya ve onun kültür başkentiyle, kadim Nisa kalesiyle, İl Arslan, Tekeş, Turabek Hanım, Kutlug Timur minaresi, Astana-Baba Türbesi ve diğer antik şehirler ve türbeleriyle, 1999 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi dahil edilen  Merv topraklarıyla, önemli turizm destinasyonlarından biridir.


yilmazparlar@yahoo.com  

23 Eylül 2019 Pazartesi

Demokratik Sol Parti (DSP)-Basın toplantısı-Yılmaz Parlar

DSP Küllerinden Doğuyor…
10 İlke 10 Hedef

15 Aralık 2019 tarihinde yapılacak olan 11. Olağan Kurultayı öncesinde Basın toplantısı düzenleyen Demokratik Sol Parti (DSP)’nin vizyonu;  yeni ilke ve hedefleriyle çağdaş bir Türkiye yaratmak.





DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Geçmiş dönem Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak, DSP İstanbul il Başkanı Çiğdem Mercan, ekibiyle Taksim Point Hotelde 22 Eylül 2019 Pazar günü gerçekleşen toplantıda, Başda EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak olmak üzere çok sayıda basın mensupları katıldılar 


Toplantı moderatörlüğünü üstlelen Geçmiş dönem Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak yaptığı giriş Konuşması sonrasında, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Türkiye’nin bulunduğu durumun genel profilini çizdi.




Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın sorduğu kooperatifleşme ilgili sorusundan yola çıkarak, Türkiye’de genelde kadınların kooperatifleşme konusundaki başarılarını örnekliyerek parti yeni yapılanmasında Kadın siyasetcilerin çoğunlukda olabileceği partinizi görebilecekmiyiz sorumuza; Başkan Aksakal “Cinsiyet ayrımcılığı yapmadan hak eden değerlerlerle yolumuza devam edeceğiz.” dedi. 

Hedefler hakkındaki sorumuza; Sevgikent, Halkkent, Bilimkent, Doğalkent, Kültürkent, Hukukkent, Üretenkent, Güneşkent, Kırkent, Teknokent şeklinde ana başlıklar altında sıraladığı ve açıkladığı ilkeleri, hedeflerinden kentsel geleceği sadece mega şehirler değil tüm şehirleri kapsayan büyüme olarak algıladık. 
Gerçekdende, Yüksek kentleşme seviyeleri yüksek GSYİH ile ilişkilidir hızlı ekonomik büyüme kentleşmeyi hızlandırma eğilimindedir. Teknolojilerin genişliği ile, toplumun süreçlere katılımının, çok çeşitli dijital ve elektronik teknolojilerin şehre ve topluluklara uygulanması, Bilgi iletişim teknolojilerin, bölgedeki çalışma ortamını ve çalışma ortamlarını yükseltmek için uygulanması, Bilgi iletişim teknolojilerin devlet sistemlerine yerleştirilmesi gibi faktörleri kapsıyan Akıllı şehir niteliklerini dahil eden vatandaşlarını taleplerini karşılayan, operasyonel verimliliği artırmak, bilgileri halkla paylaşmak ve hem devlet hizmetlerinin kalitesini hem de vatandaş refahını artırmak  gibi ilke hedefini olduğunu anlıyoruz.
Yaşam kalitesini iyileştirirken, şehir işlevlerini optimize etmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır. Akıllı şehre, ne kadar teknolojiye sahip olduklarına değil, teknolojiyle yapmayı seçtikleri temelde değer verilir.
Yüksek işleyen bir toplu taşıma sistemi; Kendine güvenen bir kentsel planlama anlayışı ve insanlar şehir içinde yaşamak ve çalışmak ve kaynaklarını kullanmak.
Akıllı bir şehrin başarısı, bürokrasi ve yönetmelikler dahil olmak üzere hükümet ile özel sektör arasında güçlü bir ilişki kurma yeteneğine bağlıdır. Bu ilişki gereklidir, çünkü dijital, veri odaklı bir ortam yaratmak ve sürdürmek için yapılan çalışmaların çoğu devlet dışında gerçekleşir. 


Akıllı şehir teknolojisi, Akıllı şehirler, nesnelerin interneti ( IoT ) cihazlarının, yazılım çözümlerinin, kullanıcı arayüzlerinin ve iletişim ağlarının bir kombinasyonunu kullanır Vatandaşların yaşamlarını iyileştirir.

Ayrıca, ulaşım alanında, trafik ışıklarını optimize etmek ve karayollarının günün saatine veya yoğun çalışma saatlerine göre sıkışık hale gelmesini önlemek için trafik akışlarını izlemek ve analiz etmek için akıllı trafik yönetimi kullanılır. Akıllı transit şirketleri, verim ve sürücü memnuniyetini artırarak hizmetleri koordine edebilir.
Enerji tasarrufu ve verimlilik akıllı şehirlerin ana odak noktalarıdır. Akıllı sensörler kullanarak,  Akıllı şebeke teknolojisi, operasyonları, bakımı ve planlamayı iyileştirmek ve talep üzerine güç sağlamak gibi faydalar sağlar. 
Akıllı binalar aynı zamanda akıllı şehir projesinin bir parçasıdır. Akıllı şehir girişimleri, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi çevresel kaygıları da izlemeyi ve ele almayı hedefliyor. Atık yönetimi ve sanitasyon, akıllı teknoloji ile, sistemin yaşam kalitesini iyileştirme ve ekonomik büyümeyi sağlama hedeflerine ulaşmak için bağlı IoT cihazları ve diğer teknolojilerden yararlanırlar. Çözümler oluşturmak, işlemleri ve varlık yönetimini optimize etmek şeklinde daha çok örnekleri ile çağdaş hayatı kolaylaştıran, enerji tasarrufu sağlıyan unsurdur.
Kırsalkent hedefi olarak, kırsal topluluklar, gelecek yıllarda işgücüne girmeye hazır olan gelişmekte olan ülkelerde, kentsel alanlara taşınmadan yoksulluktan kaçma çözümleri ile milyonlarca genci çekebilir.
Sanayideki ve hizmet alanlarındaki büyüme arttıkça, gelişmekte olan pek çok ülke, çok sayıda yeni iş arayanı absorbe edemeyecektir. Hem işlerin yaratılması hem de ihtiyaç duyulacak çıktıların üretilmesi için tarımın güncellenmesi gerekecektir.
Başkan Aksakal, “Cumhuriyet’in bütün ilkelerine her yerde ve her koşulda sahip çıkmayı, İnsanlık kültürünü geliştirmeyi, Halkın bizzat yönettiği kurumları oluşturmayı, Köylerden başlamak üzere ekonomik kalkınmayı, Doğal varlıklarımızı ve zenginliklerimize sahip çıkmayı, Kendi enerjisini üreten sistemler kurmayı, Güneşin gücünden toplumsal yaşamın her alanında yararlanmayı, Kültürümüzü ve sanatımızı yaygınlaştırmayı, Kendi gıdasını üreten sistemler geliştirmeyi, Sağlıklı yaşam ortamları yaratmayı, Küresel iklim değişikliği ile mücadele etmeyi, Özgür ve özerk kentler yaratmayı  hedfliyoruz” diyerek birer maddelerle açılımlarını yapıyor



“Sevgikent (Barışın ve insanlığın kenti.) Halkkent ( Halkın yönetimde fiili etkinliği, toplumsal örgütlenme ve halk sektörünün geliştirilmesi.) Bilimkent ( Bilimsel projeler temelinde Üniversitelerle birlikte Ar-Ge ağırlıklı gelişme ve kalkınma çalışmaları.)

Doğalkent (Ekolojik dengenin gözetildiği, doğal beslenme ve yaşam ortamının sağlanması, ekoturizmin yaygınlaştırılması.) Kültürkent (Kültür ve sanat evleri kurulması, kent kimliklerinin oluşturulması, kültür turizminin yaygınlaştırılması.)
Hukukkent (Her kentte hukuksal alt yapının güçlendirilmesi, topluma hukuk devleti ilkelerinin benimsetilerek hakça bir yaşam ortamının güvence altına alınması.)
Üretenkent (Bölgesel özellikleri önde tutularak herkesin iş ve ekmek sahibi olması, ülke ekonomisine katma değer yaratmasının sağlanması.) Güneşkent (Kentlerde doğal, temiz, insan yaşamına uygun enerji türlerini üretmek, doğal enerji sistemleri kurmak, güneşten yaşamın ve üretimin her alanında yararlanmak.) Kırkent (Tarımsal üretimin bitirildiği yerler başta olmak üzere kırsal alanların yeniden ihyası, insana kavuşturulması, köye dönüşün çekim merkezini yaratmak.) Teknokent (Özgün ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi, üretilmesi, yaygınlaştırılması, dünya ile rekabet gücüne kavuşturulması ve ülke ekonomisine katkısının sağlanması.)” şeklinde özetledi.
Eğitim konusuna 1 öğrenci 1 öğretmen cevabıyla eğitime verdiği değeri bildirdi.

Geçmiş dönem Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ile yaptığımız söyleşide hiç hız kesmeden Avcılar’daki takip etdiğimiz başarıları DSP taşıyacağı çok yüksek seviyede ivme kazandıracağı izlenimini verdi. 


yilmazparlar@yahoo.com



10 Eylül 2019 Salı

2. Midyat Kültür ve Sanat Festivali-Yılmaz parlar

Midyat Festival Perde Arkası

Festivaller Proliferatif mi yoksa gelişen mi?

2. düzenlenen festivalde, hedef Midyat yaratıcıların çok yönlü yeteneklerini keşfetmek ve vurgulamak ve tarihsel olarak yine yöreye ve tüm topluma kazandırmak.



Festival boyunca, yerel toplumun sahip olduğu işletmelerin yanı sıra çeşitli kültürel ifadelerini gösteren aktivasyon içeren bir zanaat ve gıda pazarına sahip olmayı hedefliyen organizasyon iyi niyetiyle bir festivale imza atdı.




Konfetiyle açılan, görkemli havaii fişek gösterimiyle noktalanan, akşamları zengin repertuarlı her kültürün kendine has özelliklerini içeren müzik şöleninine dönüşen festival, inanılmaz yüksek seviyede katılımıyla halkın yoğun ilgisi, yerinde bir organizasyon olduğunun ve başarısının göstergesiydi.




Sanat festivallerinin değişen rolü, kent turizmi ve kültür politikası

Sanat festivalleri kültür politikasıyla kent turizminde gelişme gösterirken, daha dengeli politika yaklaşımlarına doğru istikametini belirler.



Bu nedenle Midyat Kültür sanat festivali üzerindeki kadim medeniyetlerin zengin mirasını ve kültürel katkılarını onurlandıran bir kutlama oldu. 




Bir dizi neoliberal, kültür öncülüğünde kentsel dönüşüm stratejileri çerçevesinde çerçevelenmiş sanat festivalleri, şimdi şehir turizmi ve kentsel politika yapımcılığının temelini oluşturur.

Bir dizi tutarlı hedef ve politika çerçevesine duyulan ihtiyaç hayati öneme sahiptir. Şehirlerin şehir sanat festivalleri için kapsamlı, bütünleşik politika oluşturma konusunda normatif bir şekilde yer alması arzulanır. Festivallerinin kentsel bağlamlarda kültürel politika ve turizm politikası, hedeflerini nasıl daha ileri götürmesini araştırmak için çeşitli bozulmuş, yozlaşmış literatürü eleştirel bir şekilde gözden geçirmek gerekmektedir.



Sanat festivalleri, daha sürdürülebilir, yıl boyu sürecek, üretken kültürel faaliyetlerin geliştirilmesine doğru atılmış ilk adımdır.




Festivalin geliştrilmesyle birlikde kendine has mimari yapısıyla dünya harikası Mardin ve Midyat böylelikle popüler mimariyle bozulmuş durumda olan dokusunu kazanır umudundayız.

Yürekler acısı çirkin kentleşmeden üzülerek Mardin ve Midyat’da nasibi almış. Umarız ilgililer, önce dur diyerek sonra da çirkin yapıyı iyileştirerek kendine has mimari dokuyu tekrar eskisi gibi kazandırır.



6-8 Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleşen Midyat Kültür ve Sanat Festivali mahalli davullu zurnalı yürüyüş kortejiyle festival alanına gidilmesi saygı duruşu, istiklal marşıyla başladı.

Festivale katılan Kültür Ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, 2019 yılının ''Göbeklitepe yılı'' ilan edilmesiyle Şanlıurfa'nın yanı sıra Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde turizm hareketliliğinde büyük artış kaydedildiğini, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tarihi, kültürel, doğal ve gastronomik unsurlarının bir bütün halinde yerel ve geleneksel değerler olarak turizmin hizmetine sunulduğunu, bu kapsamda, Mardin ve Midyat'ın zengin tarihi ile kültürel değerleri önemli turistik bir potansiyel olarak öne çıktığını söyledi.



Adalet Bakan Yardımcısı Şaban Yılmaz da taş konakları, kemerli geçitleri, camileri, kiliseleri ve manastırları gibi birçok kültüre ve medeniyete ev sahipliğinde bulunan Midyat'ta kardeşliği beraberliği sürdürmek için çalışmalıarı ve gayret göstermeleri gerkediğini vurguladı.

Mardin Valisi ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman göreve başladığında Mardin'in huzura kavuşacağına dair söz verdiğini, huzura kavuştuğunu sürdürmek istediklerini ifade etdi.

Midyat kültürün oluşturduğu standlar protokol tarafından gezildi, bilgi alındı.


yilmazparlar@yahoo.com

28 Temmuz 2019 Pazar

Bakan, Ben Vatanseverim-Yılmaz Parlar

Bakan, Ben Vatanseverim

Vatanseverliğim ve insanlığım şerefimdir, Bakan…

“Beş para etmez insanlarsınız” diyen” Bakan…
“Nedir Bu Yunan hayranlığı, gidin orada yaşayın” diyen Bakan…
Ben Kıbrıs Gazisiyim…Yunanlılara karşı savaştım. Ankara’dan savaş madalyam gelecek… Ben Yunan hayranı değilim... 

Bakan seviyesinde Diplomatlık yapan Bülent Akarcalı İzmir’lisin, Kız Kulesi açılışında gururla oynıyacağın zeybek oyunu yerine, neden Yunan oyunu sirtaki oynadın…

Ben Folklorcuyum…Aslanlar gibi gençliğimde zeybek ve diğer Anadolu halk danslarını, yerli yabancı seyirci önünde gururla oynadım… Diğer kültürlerin oyunlarını danslarınıda oynarım benim böyle bir takıntım yok…


Ayrıca “Beş para etmez insanlarsınız” hakareti basın mensupları için mi ? dedin, Evrensel değerlerlerle milli turizme fayda sağlıyacak karşılaştırmalarla doğruyu bulacak kimselere mi?  dedin…


Beş para etmez ben kendime düşeni söyliyeyim.. İki Fakülte ve Turizm Kültür üzerine yüksek lisans master yapdım ben, Bülent Akarcalı…


80 den fazla ülkeye en az 5’er,  6’ar, yakın coğrafya  20-30 seyahat, her şehrin tüm müzelerine sanat galerilerine ziyaret…Her birinde çekilen fotoğraflarım mevcutdur.


Bülen Akarcalı siyasi hayatında gitdiği ülkedeki ziyafet masası haricinde, hangi bir ülkeyi benim gibi inceledi…Turizm demek kültür sanat demekdir. Bülent Akarcalı 6 ay kadar, Turizm Bakanlığı yaptı. Hangi icratını gördük.. Hedeflere ulaşan, rasyonel ve etkin turizm politikası mı üretdiniz..

Turizm çok boyutlu 6 ay Bakanlık yaparak öğrenilmiyor. 

Özel veya sosyal aktörlerle işbirliği yaparak, bir dizi eylemlerle yol alınır.

“Beş para etmez insanlarsınız” sözü, yurtdaşına böyle yaklaşım, bu söylem Dünyanın en elit en seviyeli politik diplomatlarından, kırık not alır.

Emekli bir subay olarak ve iş hayatında yaptığım çok yüksek seviyedeki ihracatla ödül alan ben, Devlet yetkililerine ve hele Bakanlık yapan kimselere belirli koşullarda saygılıyımdır. Ancak bana sen diye hitap etdiğin için bende siz diyemiyorum…


Gelelim konumuza; Gastromi Turizmin Derneğinin yazılı ve sözlü daveti üzerine Sarıyer Bahçeköy Gastronomi köy projesine destek için gitdim. Bülent Akarcalı, Derneğin içindeki konumunu bilmiyorum.


Derneğin Bursa Temsilcisi ve Hatay temsilcisini haberde resimleri olsun diye organik sebzeler fidanlığı önünde, onların fotografını çekerken, Bakanım buyurun diye davet etdim. Resimlerinizi çekdim.


Hatay temsilcisi Hatay Mozaik müzeden bahsedince, çok iyi bildiğim müze çok değerli mozaik koleksiyonda dünya birincisi veya ikincisi, sikke koleksiyonda dünya üçüncüsü.. Müze başka bir ülkede olsa dünyanın turistini oraya taşır dedim…


Bülent Akarcalı’ya demedim… Hatay temsilcisine söyledim… Sen ne yaptın  “Nasıl insansın, bu nasıl hayranlık” Ben önce şaka sandım…

Sahada performansıyla varlık gösteremiyen tribünlere oynayan şovmenlik yapan sporcular gibi bağırmaya başladın…Milliyetci vatanperver tavır takınarak devam ediyorsun..Bakanım Sevgi başka takdir başka dememe rağmen…”Beş para etmez insanlarsınız..” Bakanım ben hakaret etmiyorum diyorum…Devam…

Ama ben diyorumki; Ben beş para etmiyorum ama, Bakan, sen beş paradan fazla edersin...


Anavatan- Doğruyol parti mensupları olarak birbirinize yapmış olduğunuz hakaretleri unutmadık. Hakaret etmeye alışmışsınız.


Rahmetli Turgut Özal’ın vizyonel şemsiyesi altında olmanıza rağmen, İmkanları varken icraat yapamıyan elbetde başkasını suçlar.


Başarısız iki kısa süre 6’ar ay Bakanlık yapan Bülent Akarcalı, Müzeler turizmin ruhudur, Evrensel değerlendirmek, tartışmaya açmak milli çıkarlar için olması gerekendir.


Özellikle kültürel turizm söz konusu olduğunda disiplinlerarası ve kapsamlı yaklaşımla iletişim kurarak gözlemlerini, entelektüel kimlik düzeyinde problemi konuşma ve tartışabilme iletişim kültürüdür.


Kültür, eskiden beri, birleşmiş insanları, birbirlerini daha iyi anlamalarına izin veren birleşmiş bir insan faaliyet alanıdır. Turizm  yelpazesinde fikirler evrenseldir.


Yunanistan’da Meteora diye bir yer, her an en az 300 adet turist otobüsü, biri gidiyor, biri geliyor. Öyküsünü iyi anlatıyor. Göbekli tepe neolitik devrine yeni boyut getirdi. Gelen turist sayısına bak..Nemrut Dağı yineliyorum başka ülkede olsaydı…Turist kaynardı…


Türkiye’nin hedeflediği turist sayısına tek başına Paris şimdiden neden sahip, demir yığını Eiffel kulesini görmek için değil. Fransa’da tarihi 17. yüzyıla dayanan kültür politikaları, anayasa ile güvence altında. Sanatçılar için sosyal koruma ve herkesin kültüre erişimi bu politikaların en önemli iki unsuru…

Paris Şehir Tiyatrosu yılda 424 temsil yapıyor, 250 bin kişiye ulaşıyor. Toplam bütçesi 14 milyon avro, bunun 10.5 milyonunu Paris Belediyesi karşılıyor.
Fransa’da kültürel faaliyetlere ayrılan devlet bütçesi 4 milyar avro. Bu, toplam bütçenin yüzde 1.5’i ediyor. Yerel yönetimler de benzer meblağlar aktarıyorlar; çünkü kültürel faaliyetlerin bütçesi, merkezi ve yerel yönetim tarafından eşit olarak paylaşılıyor. Özel sektörün desteği yüzde 0.1 ile sınırlı.
Devlet, temsillerin düzensiz aralıklarla yapılmasından zararın giderilmesini ve işsiz kalan sanatçıların korunmasını sağlıyor. Bir yıl içinde 900 saat çalışan sanatçılar işsizlik ödeneğinden yararlanıyor.
Devlet 5 ulusal tiyatroyu, 39 bölgesel tiyatroyu, 69 ulusal sahneyi, 627 tiyatro topluluğunu, 19 çağdaş dans merkezi ile 258 koreografi grubunu destekliyor.
Tiyatrolar KDV’den muaf tutuluyor. Ama devlet tiyatrolara verdiği sübvansiyonlar üzerinden o vergiyi mahsup ediyor. Tüm bu sanat kültür etkinlikleri turizmi dinamik tutuyor.

Gelelim gastronomiye; İtalya’dan örnek, İtalya devleti her yıl yurt dışında hizmet veren bir restaurant'ına normlara uymak koşuluyla kalite sertifikası vermektedir. Union Camere (Odalar birliği) -Fipe iş birliği, Isnart desteği ve Ticaret Odası tarafından düzenlenen, İtalya Sertifika komitesi tarafından değerlendirme yapmaktadır. Adayların kabuluyle başlayan organizasyon uzun bir süreç almaktadır.


Yurt dışında faaliyet gösteren italyan restaurantları bu sertifikayı alabilmek için en üst seviyeye kalitelerini taşırken birbirleriyle ile rekabet içindeler..

Ödülü hak etmek için, ödülü almanın kriterleri İtalya da yetişmiş, yada eğitim görmüş aşçı ve personellerinin olması. İtalyan peynirleri, makarnaları ve  zeytinyağı ile olmazsa olmazlarından İtalyan şarapları bulundurması ve İtalyan lezzetlerini yansıtmasıdır.

Fransa Le Cordon Blue, İsviçre Glion’dan söz edersek örnek alırsak, gözlem yaparsak beş para etmiyen insan mı olacağız…


Yabancı ve yerli Basın mensubu olarak. Sayısız zirvelere, kongrelere, Seminerlere, festivallere, katılarak tüm sektörleri geniş bir ufuk görüşüyle temel değerleri aktarmaya çalışan konumuz olan sadece turizm sektöründe binden fazla bilgi içeren yazılarım var. Diğer sektörlerle birlikde yazılara yorum bilgi birikimden ekleme yaparak ışık tutarak fayda sağlamaya çalışıyorum…



Hürriyet Gazete ve NTV 6 Ekim 2000 Gazete arşivi


Evet Bülent Akarcalı , “... ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı'nın isteği üzerine, Akarcalı ile S……S……. "Grup Leandros"un müziği eşliğinde kısa bir süre sirtaki yaptılar.” Neden Zeybek Oynamadın…Yunan Hayranı Kim….


Evrensel Gazete 01 Şubat 2009 Bülent Akarcılı’nın Küfürlü alıntı


“Bülent Akarcalı, ANAP’ın anlı-şanlı günlerinde Sağlık Bakanlığı koltuğuna da oturmuştur, Turizm Bakanlığı koltuğuna da. Ve her iki görevinde de, birbirinden değerli ve veciz sözlerle kendi üstün kalitesini Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına duyurmuştur.

İlk bakanlığı döneminde, Mehmet Keçeciler’in (ki o da unutulmaz bir Büyük Türk Büyüğüdür, üstelik çok müslümandır.) Bakan olma olasılığı ortaya çıkmıştı. Bülent Akarcalı hemen uhrevi açıklamasını yapmıştı: Eğer o Bakan olursa, T….larımı keserim.’
Ve Mehmet Keçeciler de Bakan olmuştu. Değerli Büyük Türk Büyüğü Bülent Akarcalı’ da Bakanlık koltuğundan kibarca uzaklaştırılmıştı.” ….Yazının devamı çok daha vahim…


Evet Bülent Akarcalı, Yasal haklarımı kullanmak üzere saklı tutuyorum…


yilmazparlar@yahoo.com


14 Temmuz 2019 Pazar

Fransa bağımsızlık günü -Temmuz 2019-Yılmaz Parlar

Yaşasın Fransa–Yaşasın Türkiye

Fransa bağımsızlık günü ve Fransa- Türkiye Türk Dostluğu


Fransa’nın 14 Temmuz Bağımsızlık gün kutlamaları kapsamında Fransa’nın Türkiye Büyük Elçisi Charles Fries “Yaşasın Fransa–Yaşasın Türkiye- Türk Dostluğu” sözleriyle noktaladığı konuşmasında; “Aynı zorlu konularla karşı karşıya bulunduğumuzdan birlikde yakinen çalışmaya gerçekden her zamankinden daha çok ihtiyaç duymaktayız.”dedi



Fransa’nın 14 Temmuz Bağımsızlık gün kutlamaları kapsamında, İstanbul Fransız Saray’da Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Bertrand Bushwalter eşi Sülün Akyurt Bushwalter ev sahipliüinde, Türkiye Büyük elçisi Charles Fries ve eşi Helene Fries katılımıyla, resepsiyon gerçekleştirildi.


Resepsiyona yabancı Elçiler, Konsoloslar konsolos temsilcileri, Din Temsilcileri, siyaset, iş, sanat dünyasının önde gelen isimleri, akademisyenler, yüksek rütbeli yerli yabancı subaylar, elit çok sayıda seçkin davetli katıldı.



İki ülkenin Milli marşları çalınmasının ardından, 

Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Bertrand Bushwalter yaptığı konuşmasında “Fransa’nın Türkiye Büyük elçisi Charles Fries ve eşi Helene Fries ile sizleri burada eşim ve ben ağırlamakdan mutluluk duyuyoruz.” Dedi. İstanbul’un gücünün ve enerjisinin çeşitlilikden ve farklılıklardan kaynaklandığı ima eden sözleriyle iki ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel ilişkilerini açıkladı. 

Türkiye'nin Fransa için vazgeçilmez ve önemli stratejik bir ortak olduğunu her platformda dile getiren, Fransa’nın Türkiye Büyük elçisi Charles Fries “Bu resepsiyon her yıl olduğu gibi Fransa’yı Türkiye’ye ve Napolyon’un “Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu”dediği bu efsane şehir İstanbul’a bağlayan ilişkilerin çok uzun geçmişini gücünü ve zenginliğini kutlamak için vesiledir.” sözleriyle İstanbul’a verilen değeri dile getirdi.


Büyük elçi Fries“Türkiye’nin Fransa için ne denli bir müttefik ve elzem bir stratejik ortak olduğunu hatırlatmak isterim. En son Osaka’da G -20 zirvesi marjında bir araya gelen Cumhurbaşkanlarımızın 2017 yılından bu yana kurdukları düzenli yoğun ve açık sözlü diyaloğun nedeni budur. Geçtiğimiz ay Fransa Dışişleri Bakan’ın Ankara’ya yaptığı ziyaretin de göstermiş olduğu gibi hükümetlerimiz arasındaki mütemadi teatilerin de anlamı budur.”şeklinde stratejik ortaklığı vurguladı.




Elçi Charles Fries “Aynı zorlu konularla karşı karşıya bulunduğumuzdan birlikde yakinen çalışmaya gerçekden her zamankinden daha çok ihtiyaç duymaktayız. Ortak güvenliğimizi daha iyi bir şekilde sağlamak ve terörizme karşı durmaksızın mücadele etmek için Suriye’de siyasi bir çözümün ortaya çıkmasını desteklemek ve daha genel anlamda yakın ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu muhtelif gerginlikleri azaltmak için. Avrupa’ya yönelik göç akışlarını kontrol altında tutmaya devam etmek ve Türkiye ile birlikde bunun yükünü daha iyi paylaşmak için. Ve son olarak, Fransız şirketlerinin, hala hatıra saylır bir gelişme potansiyeline sahip bir Pazar olan Türkiye’deki mevcudiyetlerini ileriye taşıma ve Fransa’ya daha çok yatırımcı çekme iradesiyle ülkelerimiz arasındaki ekonomik ortaklıkları pekiştirmek için.”  Stratejik ortakık ilişkilerin önde gelen maddelerin nedenlerini sıraladı.


Fries “Hepimizin malumu Türkiye son yıllarda, istikrarı ve güvenliği açısından oldukça zor sınamalardan geçti. Son seçimler aynı zamanda bu ülkedeki demokrasinin gücünü ve canlılığını ortaya koymuştur. Bu bağlamda Fransa’nın Avrupa’ya çıpalanmasını pekiştiren tüm siyasi, ekonomik ve sosyal reformları ve bu ülkede demokratik değerlerin ve hukuk devletinin daha ileri taşınmasını sağlayan tüm gayretleri desteklemek üzere Türkiye’nin yanında olmaya devam edeceğini bu akşam bir kez daha ifade etmek isterim.” Dostluk iyi niyetini belirtdi.


Fransa’nın Türkiye Büyük elçisi Charles Fries geceye iştirak eden tüm yurtdaşlarını en kalbi duygularla selamlamak istediğini belirterek, “Hepiniz kendi faaliyet alanlarınızda, Fransa ve Türkiye arasındaki bu güzel ilişkiye her gün katkı sağlayan aktörler, ülkelerimiz arasında var plan çok güçlü insani bağların canlı örneklerisiniz. Bu sebeple sizlere teşekkürü bir borç biliriz.” Dedi ve

kutlamalara destek veren çok sayıdaki şirketlere, sponsorlara, resepsiyonu düzenleyen Büyükelçilik ve Konsolosluk çalışanlarına şükranlarını sundu.



İstanbul Ermeni Patrikhanesinin kaymakamı Episkopos Sahak Maşalyan’dan, Patrik Mutafyan'ın ölümünden sonra işlemeye başlayan patrik seçimleri hakkında bilgiler aldık.

Türkiye İstanbul SKAL Kulübü yönetim Kurul üyeleri Genel Sekreter Can Arinel ve Selma Tatar’dan Fransa Türkiye turizmi üzerine sohbet sürdürdük. Seyahat acentalarıyla yoğunlukla Fransa’dan turist gruplarını getiren Can Arinel ve Selma Tatar yine Fransız Kültür Merkezi Yönetici Asistanı Saadet Ersin’e grupların artacağı söylediler.  SKAL Kulübü yönetim Kurul üyesi Genel Sekreter Can Arinel istanbul’da yapılacak kongre için anlaşmalarını tamamladığını söyledi.

Tüm gece boyunca müzik dans eşliğinde davetliler lezzetli fransız mutfağın özelliğini taşıyan yemekleri, içecekleri tadarak keyifli saatler geçirdiler


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre geçen yıl Türkiye’yi 46,11 milyon kişi ziyaret ederken söz konusu rakam İstanbul için 12 milyon 355 bin 122’ydi. 2018’de Türkiye’ye gelen turistler 29,51 milyar dolarlık harcama yapmıştı.

Fransa'dan gelen turist sayısı artarak yaklaşık 580 bin civarında. Fransızlar kültür turizmine, doğa yürüyüşlerine ve gastronomiye önem veren bir turist profiline sahiptir.
Türkiye'de bulunan yaklaşık  500 civarında Fransız şirketin yaklaşık 100 binden fazla istihdam sağlamaya devam etmektedir.Türkiye ve Fransa arasındaki mevcut yaklaşık 14-15  milyar dolarlık ticaret hacmin hedefi 20 milyar dolar.   

yilmazparlar@yahoo.com