25 Aralık 2017 Pazartesi

Türkmenistan -Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri-Yılmaz Parlar

Türkmenistan "Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri”

Türkmenistan'in Insiyatifi Ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu “Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için tüm ulaşım yollarının güçlendirilmesi” kararını kabul etti.  

20 Aralık 2017 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 72. toplantısının 74. oturumunda, Türkmenistan'ın sunduğu "Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için tüm ulaşım yollarının güçlendirilmesi" kararı oybirliği ile kabul edildi. Kararın tarafları, 74 devletten oluşuyordu.
Karar ayrıca, bireylerin ve toplulukların iş, okul ve sağlık hizmetlerine erişebilirliğin sağlanması açısından istihdam yaratmada, mobilizasyonu teşvik ederek ve lojistik zincirlerinin etkinliğini artırarak; kırsal ve kentsel alanlara mallar ve hizmetler sunarak; kimsenin ihmal edilmediği, herkesin eşit fırsattan yararlandığı sürdürülebilir ulaşım ve erişebilirliğin rolündeki taahhüdünü tekrarladı.
Buna ek olarak, karar, ulaştırma altyapısının daha iyi planlanması ve mobilizasyonun artırılması, ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesi ve ticaret ve yatırımın kolaylaştırılması da dahil olmak üzere bölgesel ve bölgelerarası ekonomik entegrasyon ve işbirliğini teşvik etme çabalarını teyit etmektedir. Kararda ayrıca, ilgili uluslararası standartlar ve kuralların ve teknik standartların uyumlaştırılması amacıyla yapılan faaliyetler yoluyla ulaşım koridorlarının ve altyapının planlanmasında ve geliştirilmesinde işbirliğini en üst düzeye çıkarmak için Devletlere öneriler yer aldı.
Kararın kabul edilmesi, Eylül 2011'de BM Genel Kurulunun 66. toplantısında BM Özel Bölgeler Arası Ulaştırma Geliştirme Programı'nın faaliyetlerinin ulaştırma ve kalkınma alanındaki koordinasyonunda Türkmenistan'ın inisiyatifinin uygulanmasında bir sonraki önemli adım oldu.
yilmazparlar@yahoo.com

9 Aralık 2017 Cumartesi

Romanya Milli Günü -5 Aralık 2017-Yılmaz parlar

Romanya Milli Günü 

Romanya Milli Gününde, İstanbul Baş konsolosluğu, 5 Aralık 2017 Salı akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Resepsiyon verdi. Resepsiyon sonrası, Romanya Gençlik Orkesterası davetlilerie mükemmel klasik müzik konseri verdi.

İstanbul Baş konsolosluğu, Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi, “Romanya Gençliği - Ulusal Sanat Merkezi” ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği içinde görkemli bir şekilde Milli Gününü kutladı.
Konser öncesi iki ülke Milli marşları çalındı. Romanya İstanbul Başkonsolosu- Adriana Ciamba Milli gün hakkında kısa bir konuşma yaptı. Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi Müdürü Nadia Tunsu Romanya Gençlik Orkesterası ile ilgili bilgileri verdi. Konuşmalar Şeila Suliman tarafından tercüme edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin himayesi altında bulunan Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Romanya Milli Günü’nü kutlamaları için düzenlenen konserlere üçüncü yıl ev sahipliği yaptı.  

Romanya’nın ünlü orkestra şefi, Cristian Mandeal’in müzik önderliğinde ve genç solist kemancı İoana Goicea’nın katılımları ile, Romanya Gençlik Orkesterası sahne aldı.
Konser programında, Romen eserlerinin yanı sıra evrensel kompozisyonların eserleride yer aldı.
Program eserleri; Gioacchino Rossini - Sevil Berberi Uvertürü; Ciprian Porumbescu - Keman ve Orkestra için kompozisyonu; Antonín Dvoøák - Slav Dansı, Op. 46, no. 8; George Enescu - Romen Rapsodisi, Op. 11, no. 2, Re Major; Johannes Brahms - Macar Dansı,  no. 5; Camille Saint-Saëns - Introduction ve Rondo Capriccioso, Op. 28; Aram Khachaturian - Spartacus Balesi’nden Adagio; Sabin Pautza - Rus Medley/ Karışık; Johann Strauss - İmparator Valsı.

Romanya Gençlik Orkesterası hakkında, Konsolos yetkililerince verilen bilgilere göre;
Romanya bestecisi Enescu’nun ruhunu ve Avrupa geleneğini taşıyan - Romanya Gençlik Orkestrası, “Müzik dünyasının dostları - Serafim Antropov” derneği ve Lanto İletişim'in desteğiyle kemancı Marin Cazacu ve orkestra şefi Cristian Mandeal'in girişimiyle 2008 yılında kurulmuştur. 
Topluluk, kısa sürede ulusal ve uluslararası sahnelerde ünlenmiş ve referans konusu olmuş ülke çapında değerli genç sanatçıları bir araya getirmiştir.
Romanya’daki Athenaeum (Ateneul român), Romen Radyosu ve Bükreş’teki Saray Salonu (Sala Palatuluı) sahnelerinde başarılı konserlerden sonra, 2011 George Enescu Uluslararası Klasik Müzik Festivali'ne katılımlarıyla ve birinci kez düzenlenen "Sergiu Celibidache" Uluslararası Müzik Festivali'nin resmi açılışındaki müzik performansları ile dikkat çekmeye başarmıştır.

Ardından Paris, Strazburg, Roma, Berlin'de önemli uluslararası konserlere imza attılar. Ayrıca, olağanüstü sanatsal özelliklerinin tanınması olarak, Romanya Gençlik Orkestrası 2011 yılında Avrupa Ulusal Gençlik Orkestraları Federasyonu - EFNYO'ya üyesi oldu.
2014 yılından bu yana „Romanya Gençliği” Ulusal Sanat Merkezi, orkestrayı kuran Marin Cazacu tarafından kurumun devralınması ile birlikte Romanya Gençlik Orkestrası'nın aktivitesini yönetir hale geldi.
Romanya Gençlik Orkestrası, keman, viyolonsel, kontrbas, klarnet, trompet, viyola, fagot, trombon, tuba, saksofon, arp, piyano, perküsyon gibi 100'den fazla enstrüman çalan sanatçılardan oluşmaktadır.
Türk bestecisi Cemal Reşit Rey'in adını taşıyan, özellikle klasik müzik için tasarlanan,
Mart 1989 yılnda açılan Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük Konser salonlarından biri olan, 900 kişi civarında kapasitesi ile ve olağanüstü akustiği ile Cemal Reşit Rey Konser Salonu, bir çok konsere, bale ve dans gösterisine ev sahipliği yapmaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com

8 Aralık 2017 Cuma

Dünya Tarafsızlık Günü “Türkmenistan”-Yılmaz Parlar

Dünya Tarafsızlık Günü “Türkmenistan”
Türkmenistan’ın daimi tarafsızlığının 22. yıl dönümü ve Birleşimiş Milletlerin 12 aralık “Dünya Tarafsızlık günü” ilan etmesinden sonra ilk kutlama kapsamında 6 aralık 2017 Çarşamba günü, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür A.Ş.ev sahipliğinde Topkapı Kültür Parkında etkinlik düzenledi.

Topkapı Kültür Parkı, Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde “12 Aralık- Dünya Tarafsızlık Günü olarak ilan edilmesi” başlıklı panel gerçekleşti. 
Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov ve İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Rıdvan Duran’a vekaleten Türk Dünyası Kültür Mahallesi Müdürü Salih Doğan günün mana ve ehemiyeti hakkında birer konuşma yaptılar.
Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov “Tarafsızlık ilkesi bağımsızlığının ilk günlerinden itibaren Türkmenistan’ın dış politika temellerini oluşturmaktadır. Temmuz 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konseyi (şimdiki AGİT) Helsinki Zirvesi’nde Türkmenistan ilk defa pozitif tarafsızlığı dış politika yolunun temel içeriği olarak ilan etmiştir. Türkmenistan’ın bu girişimleri gerek BM’de, gerekse diğer uluslararası teşkilatlar ve devletler tarafından incelenmiştir. Mart 1995’te düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı İslamabat Zirvesi’nde ve Ekim 1995’te Bağlantısızlar Hareketi Kartagena (Kolombiya) Zirvesi’nde Türkmenistan’ın tarafsız dış politika yolu tam desteğe sahip olmuştur. 12 Aralık 1995’te ise Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulu tüm 185 üye ülkenin oybirliğiyle “Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığı” Kararnamesini kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti dâhil onlarca ülke BM Genel Kurulu’nun ilgili Kararnamesinin ortak sunucuları olmuştur.” dedi

Seyitmammedov Kararnamede Türkmenistan’ın bölge ülkeleri ve tüm dünya devletleri ile barışçıl, dostane ve karşılıklı yararlı ilişkilerin geliştirilmesinde aktif ve pozitif rol üstlenme çabaları BM Genel Kurulu’nca desteklenmekte, ayrıca, Türkmenistan’ın daimi tarafsızlık statüsünün bölgede barış ve güvenliğin pekiştirilmesine yardım edeceği belirtildiğini söyleyerek; Kararname uluslararası ilişkiler tarihinde tarafsızlık ilkesine ait ilk resmi belge olduğunu, Türkmenistan’a tarafsızlık statüsü tanındığını, Türkmen devletinin barışsever politikasının dünya camiası tarafından desteklendiğinin ve geniş kabul gördüğünün bir göstergesi olduğunu, Türkmenistan’ın tarafsızlığı devletin kendi seçiminin ve gönüllü iradesinin bir sonucu olduğunu ifade etdi.

Seyitmammedov “BM tarafından Aralık 2007 yılında Aşkabat’ta Merkez Asya için BM Önleyici Diplomasi Bölge Merkezi’nin açılmasına dair kararın alınması uluslararası camia tarafından Türkmenistan’a duyulan güvenin bir göstergesi dir. 2017 yılının Aralık ayında sözü edilen Bölge Merkezi’nin kuruluşunun 10. Yıldönümü kutlanacaktır. 12 Aralık 1995 tarihinde BM Genel Kurulu tarafından Türkmenistan’a pozitif tarafsızlık statüsü verilmiştir. Türkmenistan dünyada tarafsızlık statüsü Milletler Topluluğu’nca resmen tanınmış ilk ülkedir. Her senenin 12 Aralık tarihi Türkmenistan’da milli bayram Tarafsızlık Günü olarak kutlanmaktadır.” Açıklamalarında bulundu. 

Konsolos, 2015 yılında Türkmenistan’ın Tarafsızlığı’nın 20. Yıldönümünün kutlanması münasebetiyle BM Genel Kurulu 3 Haziran 2015 tarihinde “Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığı” adıyla ikinci bir Kararnameyi kabul ederek, Türkmenistan’ın bu uluslararası-hukuk statüsünü bir kez daha pekiştirdiğininde altını çizdi.
 
Konsolos Seyitmammedov “Türkmenistan, 12 Aralık tarihinin tüm dünya camiası tarafından tarafsızlık günü olarak kutlanmasını sağlamak amacıyla girişimlerini sürdürtmüştür. Bu gayeden hareketle, Türkmenistan Devlet Başkanı’nın teklif etmesi sonucunda, 2 Şubat 2017 tarihinde BM Genel Kurulu “Uluslararası Tarafsızlık Günü” hakkında Kararname kabul etmiştir. Bu Kararname ile Uluslararası Tarafsızlık Günü dünya tarihinde ilk kez BM tarafından kabul edilen uluslararası gün olarak her senenin 12 Aralık günü kutlanacaktır. 

Bu anlamlı gün nedeniyle, ayrıca BM Merkez Asya Önleyici Diploması Bölge Merkezi’nin 10. Kuruluş yıldönümü münasebetiyle Türkmenistan’da ulusal ve uluslararası bayram etkinlikleri düzenlenecektir.” Şeklinde konu hakında bilgileri paylaştı. 
Davetliler, Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde Türki Cumhuriyetlerine ait çadır ve evler gezdirildi. Tüm Kültürler hakkında bilgi sunan adeta müze niteliğindeki mahalle turizmin ilgi odağı olacağı göze çarpan yerlerden biri. 
Kültürün parçası olan yeme-içme olarak davetlilere Türkmen çadırda Türkmen pilavı ikram edildi.  

yilmazparlar@yahoo.com


4 Aralık 2017 Pazartesi

8. Boğaziçi Zirvesinde önemli mesajlar-Yılmaz Parlar


8. Boğaziçi Zirvesinde önemli mesajlar

27-30 Kasım 2017 tarihleri arasında, Boshorus Four Seasons Hotel, 8. Boğaziçi Zirvesinde gerçekleşen  'Avrupa'nın Ortak Geleceğine Yatırım; Yapıcı Vizyon ve Somut Eylem Zamanı' başlıklı oturumda  Egemen Bağış’ın ile Özel konuşmacı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, konuşmalarında önemli mesajlar vardı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da ve başka yerlerde yaşanan vekalet savaşlarına karşı hepimizin büyük bir dikkat içerisinde olması gerekiyor.”

Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış "Bütün zorluklara rağmen ne AB'nin ne Türkiye'nin bu süreçten vazgeçmek gibi bir lüksleri yok" 
8. Boğaziçi Zirvesinde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın yaptığı özel konuşmasında,  “Amerikalıların önünde bundan sonrasıyla ilgili bir başka problem var. O da nedir? Madem DEAŞ ortadan kaldırıldı, bugüne kadar bize YPG'ye, PYD'ye verdikleri desteğin gerekçesi olarak DEAŞ ile mücadeleyi gösteriyorlardı. Şimdi bu tehdit ortadan kalktığına göre artık PYD, YPG ile ilişkilerini sonlandırmanın zamanı gelmiş demektir.”dedi
24 Kasım günü iki ülke Başkanların telefon görüşmesiyle verilen söze rağmen Pentagon PYD ve YPG'nin olduğu Suriye Demokratik güçlerine destek vermeye devam edeceklerini açıkladı.diyerek ikilemli bir sisteme atıf yaptı.
 
PYD ve YPG'ye verilen her silahın, her mermisi PKK üzerinden Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit olduğunu, PYD ve YPG'ye verilen her desteğin  PKK'nın ömrünü uzatmak anlamına geldiğini vurguladı.
İbrahim Kalın, “Silahlı kuvvetlerimiz İdlib bölgesinde 12 noktanın sorumluluğunu üstlenmiş durumdalar. Şu ana kadar üç noktaya askeri mevcudiyetimiz iletilmiş durumda. Mesele ne DEAŞ, ne Rakka'yı kim alacak, ne PYD meselesi. Şu anda maalesef Suriye sahası üzerinden yeni bir bölgesel ve küresel oyun kurulmak isteniyor.”açıklamalarında bulundu.
Kalın, sonuş olarak “Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da ve başka yerlerde yaşanan vekalet savaşlarına karşı hepimizin büyük bir dikkat içerisinde olması gerekiyor. Maalesef bu vekalet savaşlarını sürdürmek, sürekli hale getirmek için zaman zaman etnik gerginliklerin, zaman zaman mezhebi gerginliklerin kaşındığını, tırmandırıldığını da görüyoruz. Buna karşı hepimizin de büyük bir teyakkuz hali içerisinde, büyük bir farkındalık bilinci içerisinde olması gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Gül Günver Turan'ın moderatörlüğünü yaptığı oturuma Romanya Dışişleri Bakan Yardımcısı George Ciamba, İngiltere'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve Ankara İngiliz Esntitüsü Başkanı Sir David Logan, Avrupa Akımı Başkanı Pier Virgilio Dastoli, Stockholm Üniversitesi Türk Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas konuşmacı olarak katıldı.

Oturumda başta AB mülteci krizi ve güvenlik sorunları olmak üzere gündemde yer tutan konuları konuşarak, çözüm önerilerinde bulundular. Oturumun açılış konuşmasını İşbirliği Platformu Global Danışma Kurulu Eş Başkanı, Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yaptı.

Egemen Bağış, AB'ye vizesiz seyahat hakkında; "Bu ülkedeki halk, vize rejiminden dolayı kendilerine hakaret edildiğini düşünüyor. Bizler, Avrupa çapında serbest bir şekilde seyahat etmek istiyoruz. Kanaatimizce bu bizim hak ettiğimiz bir hak. Çünkü 1996'dan beri Gümrük Birliği'ndeyiz. Ürünlerimiz serbest olarak dolaşabiliyor. Vatandaşlarımızın dolaşamaması son derece mantık dışıdır.” 

"Bütün zorluklara rağmen ne AB'nin ne Türkiye'nin bu süreçten vazgeçmek gibi bir lüksleri yok" diyen Bağış, "AB süreci Türkiye ve Avrupa için de iyi bir süreç. Ama şu anda birbirimizi eleştirmek bugün biraz daha havalı görünüyor. Kamuoyuna yansıyor. Ama ben yine iyimserliğimi muhafaza ediyorum.
 
Stockholm Üniversitesi Türk Çalışma Enstitüsü Direktörü Dr. Paul T. Levin AB'nin kuruluş esasına ve mülteci sorunu için  "Bugün Avrupa Birliği'nin birçok açıdan zorlandığını görüyoruz. Popülist ve milliyetçi gruplar, mülteci krizi, Katalan krizi ve Brexit. Mülteci krizine baktığımızda Avrupa Birliği üyeleri arasında sorumluluk paylaşımında da dayanışma eksikliği var. Herkesin dahil olduğu fakat işbirliğinin eksikliğini gördüğümüz bir Avrupa Birliği var. Başlangıca dönersek Avrupa Birliği savaşlara tepki ve terörist hareketleri karşı olarak kurulmuş bir " barış projesi"dir. Ve çok basit bir ilkeye dayanır." dedi
Sorunlar ortak olarak görülüp sorumluluklar paylaşıldığında muvaffak olunabileceğini sözlerine ekledi.

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Ankara İngiliz Enstitüsü Başkanı Sir Logan Brexit ve sonrasında İngiltere ve Türkiye arasındaki ilişkilere değindi dfeğerlendirirken küreselleşen dünyada geride kaldığını hisseden ve kontrolü kaybettiğini düşünen insanların bir protestosu olarak temel amacın AB ile yeni ve tercihe dayalı bir ticaret ilişki sağlamak olduğunu söyledi.
Logan “Bununla birlikte Türkiye ve İngiltere çok daha ortak bir noktada buluşabileceği bir ikili ticaret ilişkisi geliştirebilir ve hatta AB ilişkilerine yaklaşımlarında ortak bir karar konusunda birlikte çalışabilir.” Açıklamalarında bulundu.

yilmazparlar@yahoo.com