25 Aralık 2017 Pazartesi

Türkmenistan -Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri-Yılmaz Parlar

Türkmenistan "Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri”

Türkmenistan'in Insiyatifi Ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu “Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için tüm ulaşım yollarının güçlendirilmesi” kararını kabul etti.  

20 Aralık 2017 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 72. toplantısının 74. oturumunda, Türkmenistan'ın sunduğu "Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini gerçekleştirmek için tüm ulaşım yollarının güçlendirilmesi" kararı oybirliği ile kabul edildi. Kararın tarafları, 74 devletten oluşuyordu.
Karar ayrıca, bireylerin ve toplulukların iş, okul ve sağlık hizmetlerine erişebilirliğin sağlanması açısından istihdam yaratmada, mobilizasyonu teşvik ederek ve lojistik zincirlerinin etkinliğini artırarak; kırsal ve kentsel alanlara mallar ve hizmetler sunarak; kimsenin ihmal edilmediği, herkesin eşit fırsattan yararlandığı sürdürülebilir ulaşım ve erişebilirliğin rolündeki taahhüdünü tekrarladı.
Buna ek olarak, karar, ulaştırma altyapısının daha iyi planlanması ve mobilizasyonun artırılması, ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesi ve ticaret ve yatırımın kolaylaştırılması da dahil olmak üzere bölgesel ve bölgelerarası ekonomik entegrasyon ve işbirliğini teşvik etme çabalarını teyit etmektedir. Kararda ayrıca, ilgili uluslararası standartlar ve kuralların ve teknik standartların uyumlaştırılması amacıyla yapılan faaliyetler yoluyla ulaşım koridorlarının ve altyapının planlanmasında ve geliştirilmesinde işbirliğini en üst düzeye çıkarmak için Devletlere öneriler yer aldı.
Kararın kabul edilmesi, Eylül 2011'de BM Genel Kurulunun 66. toplantısında BM Özel Bölgeler Arası Ulaştırma Geliştirme Programı'nın faaliyetlerinin ulaştırma ve kalkınma alanındaki koordinasyonunda Türkmenistan'ın inisiyatifinin uygulanmasında bir sonraki önemli adım oldu.
yilmazparlar@yahoo.com

9 Aralık 2017 Cumartesi

Romanya Milli Günü -5 Aralık 2017-Yılmaz parlar

Romanya Milli Günü 

Romanya Milli Gününde, İstanbul Baş konsolosluğu, 5 Aralık 2017 Salı akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Resepsiyon verdi. Resepsiyon sonrası, Romanya Gençlik Orkesterası davetlilerie mükemmel klasik müzik konseri verdi.

İstanbul Baş konsolosluğu, Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi, “Romanya Gençliği - Ulusal Sanat Merkezi” ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliği içinde görkemli bir şekilde Milli Gününü kutladı.
Konser öncesi iki ülke Milli marşları çalındı. Romanya İstanbul Başkonsolosu- Adriana Ciamba Milli gün hakkında kısa bir konuşma yaptı. Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi Müdürü Nadia Tunsu Romanya Gençlik Orkesterası ile ilgili bilgileri verdi. Konuşmalar Şeila Suliman tarafından tercüme edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin himayesi altında bulunan Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Romanya Milli Günü’nü kutlamaları için düzenlenen konserlere üçüncü yıl ev sahipliği yaptı.  

Romanya’nın ünlü orkestra şefi, Cristian Mandeal’in müzik önderliğinde ve genç solist kemancı İoana Goicea’nın katılımları ile, Romanya Gençlik Orkesterası sahne aldı.
Konser programında, Romen eserlerinin yanı sıra evrensel kompozisyonların eserleride yer aldı.
Program eserleri; Gioacchino Rossini - Sevil Berberi Uvertürü; Ciprian Porumbescu - Keman ve Orkestra için kompozisyonu; Antonín Dvoøák - Slav Dansı, Op. 46, no. 8; George Enescu - Romen Rapsodisi, Op. 11, no. 2, Re Major; Johannes Brahms - Macar Dansı,  no. 5; Camille Saint-Saëns - Introduction ve Rondo Capriccioso, Op. 28; Aram Khachaturian - Spartacus Balesi’nden Adagio; Sabin Pautza - Rus Medley/ Karışık; Johann Strauss - İmparator Valsı.

Romanya Gençlik Orkesterası hakkında, Konsolos yetkililerince verilen bilgilere göre;
Romanya bestecisi Enescu’nun ruhunu ve Avrupa geleneğini taşıyan - Romanya Gençlik Orkestrası, “Müzik dünyasının dostları - Serafim Antropov” derneği ve Lanto İletişim'in desteğiyle kemancı Marin Cazacu ve orkestra şefi Cristian Mandeal'in girişimiyle 2008 yılında kurulmuştur. 
Topluluk, kısa sürede ulusal ve uluslararası sahnelerde ünlenmiş ve referans konusu olmuş ülke çapında değerli genç sanatçıları bir araya getirmiştir.
Romanya’daki Athenaeum (Ateneul român), Romen Radyosu ve Bükreş’teki Saray Salonu (Sala Palatuluı) sahnelerinde başarılı konserlerden sonra, 2011 George Enescu Uluslararası Klasik Müzik Festivali'ne katılımlarıyla ve birinci kez düzenlenen "Sergiu Celibidache" Uluslararası Müzik Festivali'nin resmi açılışındaki müzik performansları ile dikkat çekmeye başarmıştır.

Ardından Paris, Strazburg, Roma, Berlin'de önemli uluslararası konserlere imza attılar. Ayrıca, olağanüstü sanatsal özelliklerinin tanınması olarak, Romanya Gençlik Orkestrası 2011 yılında Avrupa Ulusal Gençlik Orkestraları Federasyonu - EFNYO'ya üyesi oldu.
2014 yılından bu yana „Romanya Gençliği” Ulusal Sanat Merkezi, orkestrayı kuran Marin Cazacu tarafından kurumun devralınması ile birlikte Romanya Gençlik Orkestrası'nın aktivitesini yönetir hale geldi.
Romanya Gençlik Orkestrası, keman, viyolonsel, kontrbas, klarnet, trompet, viyola, fagot, trombon, tuba, saksofon, arp, piyano, perküsyon gibi 100'den fazla enstrüman çalan sanatçılardan oluşmaktadır.
Türk bestecisi Cemal Reşit Rey'in adını taşıyan, özellikle klasik müzik için tasarlanan,
Mart 1989 yılnda açılan Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük Konser salonlarından biri olan, 900 kişi civarında kapasitesi ile ve olağanüstü akustiği ile Cemal Reşit Rey Konser Salonu, bir çok konsere, bale ve dans gösterisine ev sahipliği yapmaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com

8 Aralık 2017 Cuma

Dünya Tarafsızlık Günü “Türkmenistan”-Yılmaz Parlar

Dünya Tarafsızlık Günü “Türkmenistan”
Türkmenistan’ın daimi tarafsızlığının 22. yıl dönümü ve Birleşimiş Milletlerin 12 aralık “Dünya Tarafsızlık günü” ilan etmesinden sonra ilk kutlama kapsamında 6 aralık 2017 Çarşamba günü, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür A.Ş.ev sahipliğinde Topkapı Kültür Parkında etkinlik düzenledi.

Topkapı Kültür Parkı, Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde “12 Aralık- Dünya Tarafsızlık Günü olarak ilan edilmesi” başlıklı panel gerçekleşti. 
Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov ve İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Rıdvan Duran’a vekaleten Türk Dünyası Kültür Mahallesi Müdürü Salih Doğan günün mana ve ehemiyeti hakkında birer konuşma yaptılar.
Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov “Tarafsızlık ilkesi bağımsızlığının ilk günlerinden itibaren Türkmenistan’ın dış politika temellerini oluşturmaktadır. Temmuz 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konseyi (şimdiki AGİT) Helsinki Zirvesi’nde Türkmenistan ilk defa pozitif tarafsızlığı dış politika yolunun temel içeriği olarak ilan etmiştir. Türkmenistan’ın bu girişimleri gerek BM’de, gerekse diğer uluslararası teşkilatlar ve devletler tarafından incelenmiştir. Mart 1995’te düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı İslamabat Zirvesi’nde ve Ekim 1995’te Bağlantısızlar Hareketi Kartagena (Kolombiya) Zirvesi’nde Türkmenistan’ın tarafsız dış politika yolu tam desteğe sahip olmuştur. 12 Aralık 1995’te ise Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulu tüm 185 üye ülkenin oybirliğiyle “Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığı” Kararnamesini kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti dâhil onlarca ülke BM Genel Kurulu’nun ilgili Kararnamesinin ortak sunucuları olmuştur.” dedi

Seyitmammedov Kararnamede Türkmenistan’ın bölge ülkeleri ve tüm dünya devletleri ile barışçıl, dostane ve karşılıklı yararlı ilişkilerin geliştirilmesinde aktif ve pozitif rol üstlenme çabaları BM Genel Kurulu’nca desteklenmekte, ayrıca, Türkmenistan’ın daimi tarafsızlık statüsünün bölgede barış ve güvenliğin pekiştirilmesine yardım edeceği belirtildiğini söyleyerek; Kararname uluslararası ilişkiler tarihinde tarafsızlık ilkesine ait ilk resmi belge olduğunu, Türkmenistan’a tarafsızlık statüsü tanındığını, Türkmen devletinin barışsever politikasının dünya camiası tarafından desteklendiğinin ve geniş kabul gördüğünün bir göstergesi olduğunu, Türkmenistan’ın tarafsızlığı devletin kendi seçiminin ve gönüllü iradesinin bir sonucu olduğunu ifade etdi.

Seyitmammedov “BM tarafından Aralık 2007 yılında Aşkabat’ta Merkez Asya için BM Önleyici Diplomasi Bölge Merkezi’nin açılmasına dair kararın alınması uluslararası camia tarafından Türkmenistan’a duyulan güvenin bir göstergesi dir. 2017 yılının Aralık ayında sözü edilen Bölge Merkezi’nin kuruluşunun 10. Yıldönümü kutlanacaktır. 12 Aralık 1995 tarihinde BM Genel Kurulu tarafından Türkmenistan’a pozitif tarafsızlık statüsü verilmiştir. Türkmenistan dünyada tarafsızlık statüsü Milletler Topluluğu’nca resmen tanınmış ilk ülkedir. Her senenin 12 Aralık tarihi Türkmenistan’da milli bayram Tarafsızlık Günü olarak kutlanmaktadır.” Açıklamalarında bulundu. 

Konsolos, 2015 yılında Türkmenistan’ın Tarafsızlığı’nın 20. Yıldönümünün kutlanması münasebetiyle BM Genel Kurulu 3 Haziran 2015 tarihinde “Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığı” adıyla ikinci bir Kararnameyi kabul ederek, Türkmenistan’ın bu uluslararası-hukuk statüsünü bir kez daha pekiştirdiğininde altını çizdi.
 
Konsolos Seyitmammedov “Türkmenistan, 12 Aralık tarihinin tüm dünya camiası tarafından tarafsızlık günü olarak kutlanmasını sağlamak amacıyla girişimlerini sürdürtmüştür. Bu gayeden hareketle, Türkmenistan Devlet Başkanı’nın teklif etmesi sonucunda, 2 Şubat 2017 tarihinde BM Genel Kurulu “Uluslararası Tarafsızlık Günü” hakkında Kararname kabul etmiştir. Bu Kararname ile Uluslararası Tarafsızlık Günü dünya tarihinde ilk kez BM tarafından kabul edilen uluslararası gün olarak her senenin 12 Aralık günü kutlanacaktır. 

Bu anlamlı gün nedeniyle, ayrıca BM Merkez Asya Önleyici Diploması Bölge Merkezi’nin 10. Kuruluş yıldönümü münasebetiyle Türkmenistan’da ulusal ve uluslararası bayram etkinlikleri düzenlenecektir.” Şeklinde konu hakında bilgileri paylaştı. 
Davetliler, Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde Türki Cumhuriyetlerine ait çadır ve evler gezdirildi. Tüm Kültürler hakkında bilgi sunan adeta müze niteliğindeki mahalle turizmin ilgi odağı olacağı göze çarpan yerlerden biri. 
Kültürün parçası olan yeme-içme olarak davetlilere Türkmen çadırda Türkmen pilavı ikram edildi.  

yilmazparlar@yahoo.com


4 Aralık 2017 Pazartesi

8. Boğaziçi Zirvesinde önemli mesajlar-Yılmaz Parlar


8. Boğaziçi Zirvesinde önemli mesajlar

27-30 Kasım 2017 tarihleri arasında, Boshorus Four Seasons Hotel, 8. Boğaziçi Zirvesinde gerçekleşen  'Avrupa'nın Ortak Geleceğine Yatırım; Yapıcı Vizyon ve Somut Eylem Zamanı' başlıklı oturumda  Egemen Bağış’ın ile Özel konuşmacı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın, konuşmalarında önemli mesajlar vardı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da ve başka yerlerde yaşanan vekalet savaşlarına karşı hepimizin büyük bir dikkat içerisinde olması gerekiyor.”

Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış "Bütün zorluklara rağmen ne AB'nin ne Türkiye'nin bu süreçten vazgeçmek gibi bir lüksleri yok" 
8. Boğaziçi Zirvesinde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın yaptığı özel konuşmasında,  “Amerikalıların önünde bundan sonrasıyla ilgili bir başka problem var. O da nedir? Madem DEAŞ ortadan kaldırıldı, bugüne kadar bize YPG'ye, PYD'ye verdikleri desteğin gerekçesi olarak DEAŞ ile mücadeleyi gösteriyorlardı. Şimdi bu tehdit ortadan kalktığına göre artık PYD, YPG ile ilişkilerini sonlandırmanın zamanı gelmiş demektir.”dedi
24 Kasım günü iki ülke Başkanların telefon görüşmesiyle verilen söze rağmen Pentagon PYD ve YPG'nin olduğu Suriye Demokratik güçlerine destek vermeye devam edeceklerini açıkladı.diyerek ikilemli bir sisteme atıf yaptı.
 
PYD ve YPG'ye verilen her silahın, her mermisi PKK üzerinden Türkiye'ye yöneltilmiş bir tehdit olduğunu, PYD ve YPG'ye verilen her desteğin  PKK'nın ömrünü uzatmak anlamına geldiğini vurguladı.
İbrahim Kalın, “Silahlı kuvvetlerimiz İdlib bölgesinde 12 noktanın sorumluluğunu üstlenmiş durumdalar. Şu ana kadar üç noktaya askeri mevcudiyetimiz iletilmiş durumda. Mesele ne DEAŞ, ne Rakka'yı kim alacak, ne PYD meselesi. Şu anda maalesef Suriye sahası üzerinden yeni bir bölgesel ve küresel oyun kurulmak isteniyor.”açıklamalarında bulundu.
Kalın, sonuş olarak “Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da ve başka yerlerde yaşanan vekalet savaşlarına karşı hepimizin büyük bir dikkat içerisinde olması gerekiyor. Maalesef bu vekalet savaşlarını sürdürmek, sürekli hale getirmek için zaman zaman etnik gerginliklerin, zaman zaman mezhebi gerginliklerin kaşındığını, tırmandırıldığını da görüyoruz. Buna karşı hepimizin de büyük bir teyakkuz hali içerisinde, büyük bir farkındalık bilinci içerisinde olması gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Gül Günver Turan'ın moderatörlüğünü yaptığı oturuma Romanya Dışişleri Bakan Yardımcısı George Ciamba, İngiltere'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve Ankara İngiliz Esntitüsü Başkanı Sir David Logan, Avrupa Akımı Başkanı Pier Virgilio Dastoli, Stockholm Üniversitesi Türk Çalışmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas konuşmacı olarak katıldı.

Oturumda başta AB mülteci krizi ve güvenlik sorunları olmak üzere gündemde yer tutan konuları konuşarak, çözüm önerilerinde bulundular. Oturumun açılış konuşmasını İşbirliği Platformu Global Danışma Kurulu Eş Başkanı, Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yaptı.

Egemen Bağış, AB'ye vizesiz seyahat hakkında; "Bu ülkedeki halk, vize rejiminden dolayı kendilerine hakaret edildiğini düşünüyor. Bizler, Avrupa çapında serbest bir şekilde seyahat etmek istiyoruz. Kanaatimizce bu bizim hak ettiğimiz bir hak. Çünkü 1996'dan beri Gümrük Birliği'ndeyiz. Ürünlerimiz serbest olarak dolaşabiliyor. Vatandaşlarımızın dolaşamaması son derece mantık dışıdır.” 

"Bütün zorluklara rağmen ne AB'nin ne Türkiye'nin bu süreçten vazgeçmek gibi bir lüksleri yok" diyen Bağış, "AB süreci Türkiye ve Avrupa için de iyi bir süreç. Ama şu anda birbirimizi eleştirmek bugün biraz daha havalı görünüyor. Kamuoyuna yansıyor. Ama ben yine iyimserliğimi muhafaza ediyorum.
 
Stockholm Üniversitesi Türk Çalışma Enstitüsü Direktörü Dr. Paul T. Levin AB'nin kuruluş esasına ve mülteci sorunu için  "Bugün Avrupa Birliği'nin birçok açıdan zorlandığını görüyoruz. Popülist ve milliyetçi gruplar, mülteci krizi, Katalan krizi ve Brexit. Mülteci krizine baktığımızda Avrupa Birliği üyeleri arasında sorumluluk paylaşımında da dayanışma eksikliği var. Herkesin dahil olduğu fakat işbirliğinin eksikliğini gördüğümüz bir Avrupa Birliği var. Başlangıca dönersek Avrupa Birliği savaşlara tepki ve terörist hareketleri karşı olarak kurulmuş bir " barış projesi"dir. Ve çok basit bir ilkeye dayanır." dedi
Sorunlar ortak olarak görülüp sorumluluklar paylaşıldığında muvaffak olunabileceğini sözlerine ekledi.

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Ankara İngiliz Enstitüsü Başkanı Sir Logan Brexit ve sonrasında İngiltere ve Türkiye arasındaki ilişkilere değindi dfeğerlendirirken küreselleşen dünyada geride kaldığını hisseden ve kontrolü kaybettiğini düşünen insanların bir protestosu olarak temel amacın AB ile yeni ve tercihe dayalı bir ticaret ilişki sağlamak olduğunu söyledi.
Logan “Bununla birlikte Türkiye ve İngiltere çok daha ortak bir noktada buluşabileceği bir ikili ticaret ilişkisi geliştirebilir ve hatta AB ilişkilerine yaklaşımlarında ortak bir karar konusunda birlikte çalışabilir.” Açıklamalarında bulundu.

yilmazparlar@yahoo.com


 

19 Kasım 2017 Pazar

Türkmenistan’ın 26. Bağımsızlık günü.-Yılmaz Parlar


Türkmen-Türk ilişkileri yüksek boyutlara erişmiştir.

Türkmenistan İstanbul Başkonsolos Myratgeldi Seyitmammedov Türkmenistan’ın 26. Bağımsızlık günü kapsamında 16 Kasım 2017 Perşembe gecesi Hilton Boshorus Hotelde verdiği resepsiyon konuşmasında “Türkmen-Türk ilişkileri yüksek boyutlara erişmiştir”dedi

Myratgeldi Seyitmammedov 26. Bağımsızlık günü kapsamındaki resepsiyondaki konuşmasının büyük bir kısmını Türkiye-Türkmenistan ilişkileri oluşturdu.
Seyitmammedov “Bağımsızlık dönemlerinde Türkmen-Türk ilişkileri yüksek boyutlara erişmiştir. Türkmenistan’ın Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Bugün ikili ilişkilerimiz kalite bakımından yeni bir seviyeye çıkmıştır. İki ülke devlet başkanları arasında düzenlenen üst düzey görüşmeler ve istişareler bunun açık göstergesidir.”şeklinde iki ülkenin ilişkilerinin yüksek düzeyde olduğunun altını çizdi.

Gerçekleşen resepsiyona; Amerika İstanbul Baş Konsolosluk Politika Ekonomi Şef Yrd. Robert Kris, Beyoğlu Belediyesi, Dış İlşişkiler Koordinatörü Melis Kaplangı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi Başkanı Halil Avcı, Türkiye Belarus İş Konseyi Başkanı Sefa Gömdeniz, İstanbul Büyükşehir Belediye Metro İstanbul Danışmanı Mustafa Yüce, TABA’dan  Hayrettin Turan, Türkiye Türkmenistan Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı İsmail Necdet Aygün olmak üzere çeşitli Konsolos temsilcileri, iş sanat dünyası önemli isimleri, Türkiye’de bulunan Türkmenistan vatandaşları, öğrenciler, Akademideki subaylar gibi geniş elit bir katılım oldu.

Başkonsolos Myratgeldi Seyitmammedov, Bağımsız yıllarında, Türkmenistan’da toplumsal yaşamın tüm alanlarında büyük gelişmeler kaydedildiğini, Ülkenin sosyo ekonomik kalkınmasına yönelik Devlet Başkanı programları gereğince ulusal ekonominin hızla gelişmekde olduğunu, düzenli biçimde uyguladığı makroekonomik politika gayri safi yurtiçi hâsıla hacmini büyük bir hızla artırma imkânı sağladığını, ülkenin uzun vadede gelişimine yönelik stratejik programların uygulanması sonucunda elde edildiğini söyledi.

Seyitmammedov “Bu geniş kapsamlı ulusal programların hayata geçirilmesi sonucunda ülkenin tüm bölgelerinde modern sosyo-ekonomik ulaştırma-haberleşme ve mühendislik-teknik altyapı oluşturulmaktadır.

Eylül ayında 60’tan fazla ülkenin sporcularının katılımı Aşkabat’ta 5. Asya kapalı alan  ve dövüş sanatları oyunlarının başarıyla düzenlenmesi ülkemizin her alanda hızla gelişmekde olduğunu kanıtlayan büyük bir etkinlik özelliğine sahiptir.”  dedi

Türkmenistan’ın daimi tarafsız uluslararası-hukuk statüsüne sahip bir ülke olduğunu, BM Genel Kurulu’nun 12 Aralık 1995 ve 3 Haziran 2015 tarihli özel kararları ile tespit edildiğini, BM’nin enerji güvenliği, çevre sorunları, ulaştırma altyapısının, eğitim ve kültürün geliştirilmesi, küresel güvenliğin pekiştirilmesi, insan hak ve özgürlüklerinin temini, dünyada barış ve sürdürülebilir gelişimin sağlanması gibi büyük önem arz eden inisiyatif ve çözümlerine aktif destek vererek, sözü edilen kuruluşlarda etkili çalışmalar yapmakta olduğu aktararak bir örnek gösterdi. “14-15 kasım 2017 
7.nci. Afganistan Bölgesel Ekonomik işbirliği Konferansının Afganistan’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için Türkmenistanîn başkenti Aşkabat’ta düzenlenmesi ve kasım ayında Türkmenistan’ın dönem başkanlığında düzenlenecek Dünyada enerji güvenliğini sağlamak ve enerji kaynaklarının güvenli transit yollarda dünya piyasalarına ulaştırılmasına yönelik 28. Enerji Şartı Kponferansı gösterilebilir.”

Seyitmammedov Türkmenistan’ın komşu ülkeler ve diğer devletler ile iyi komşuluk, dostane ve karşılıklı yarara dayalı ilişkileri pekiştirmeye yönelik stratejisini sürekli biçimde uygulamakta olduğunuda sözlerine ek getirdi.

Konsolos yine Türkiye ağırlıklı sözlerine şu şekilde devam etdi. “Türkmenistan ve Türkiye uzun vadeli güvenilir ticari-ekonomik ortaklardır. Ülkelerimiz aralarındaki ticari-ekonomik işbirliğin dahada geliştirilmesine büyük önem veriyorlar. Türkiye Türkmenistan’ın dış ticaret ortakları arasında ilk sıralardan birini teşkil etmektedir. Bugün Türk şirketlerince Türkmenistan’da inşaat, enerji, tekstil, ulaştırma, tarım, gıda üretimi ve diğer alanlarda geniş kapsamlı projeler uygulanmaktadır.
Ticari-ekonomik işbirliğinin gelişmesinde Hükümetlerarası karma ekonomik komisyona büyük görev düşmektedir.taraflar Komisyon toplantılarında ikili işbirliğinin mevcut durumunu istişare etme ve yeni işbirliği alanlarını ortaya çıkarma imkanı buluyorlar.”

Seyitmammedov “Ayrıca, Türkmen-Türk işbirliğinin öncelikli yönlerinden biri olan kültürel-insani alanda da ikili ilişkilerimiz mükemmel seviyede devam ediyor. Devlet Başkanlarımızın ferasetinden kaynaklanan “İrfan Kaynağı” ile “Barış Müziği,  Dostluk Kardeşlik Müziği” adlı eserlerinin bu yıl içerisinde Türkçeye çevrilmesi ise bunun en iyi göstergesidir. Söz konusu alanda işbirliği diğer yönlerdeki münasebetlerin daha da gelişmesi için temel teşkil etmektedir.”dedi.
Resepsiyona katılanlara teşekkür etdi. 
Resepsiyon, Türkmenistan’ın kültürünü gösteren etkinlikleri ile devam etdi.

yilmazparlar@yahoo.com


14 Eylül 2017 Perşembe

Brezilya Bağımsız günü kutlandı-Yılmaz Parlar

Brezilya Bağımsız günü kutlandı

İstanbul Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França 7 Eylül Brezilya Bağımsızlık günü kapsamında 12 Eylül 2017 tarihinde Ritz Carlton Hotelde verdiği resepsiyonda yaptığı açılış konuşmasıyla " Ankara Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluğumuzla birlikde İstanbul, Brezilya ve Türkiye arasındaki kültürel, ekonomik ve politik alanlarda bağları güçlendirmek için birlikte çalışıyoruz. O zaman birlikte daha güçlü oluruz" şeklinde ilişkileri belirtdi.


Brezilya Bağımsızlık günü kutlamaları için, İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin,İstanbul Belçika krallık vize baş konsolosu Suzanna van Crombrugge, konsolos ve Fahri Konsoloslar; Bursa -Silvyo Benbassat, Izmir-Ali Tamer Bozoklar, Nevşehir- Ömer Tosun, Antalya-Cemal Özgörkey, Mersin- Cengiz Sonmez, Eskişehir- Muharem Özgüven, iş dünyasının temsilcileri, İstanbul’da yaşayan Brezilyalılar ve elit bir katılım davete icabet etti.
İstanbul Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França ve eşi misafirleri karşılamaları ardından iki ülke Milli Marşları çalındı. 

İstanbul Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França ve İstanbul'da bulunan yabancı ülke konsolosluklardan, İstanbul'da Temsilciliği Bulunan ülkelerin ulusal günlerini takip ve Valiliği temsil etmekden sorumlu İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin birer konuşma yaptılar.
 
Brezilya İstanbul Baş Konsolosu Paulo Roberto França  hedefleri, kurulmuş olan Türkiye Brezilya arasında iş ve kültürel bağları güçlendirmek bağlamında; "Ankara Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluğumuzla birlikde İstanbul, Brezilya ve Türkiye arasındaki kültürel, ekonomik ve politik alanlarda bağları güçlendirmek için birlikte çalışıyoruz. O zaman birlikte daha güçlü oluruz . Biz yalnızız. Bunun için iki insanın arasındaki bilgiyi derinleştirmeliyiz ve ilişkimizin düzeyini de yükselttik. Milli Gün için tanınmış Brezilya müzik grubu Quinteto Violado topluluğu davet ettik. 30'dan fazla kayıt yaptık. Grup ulusal ve uluslararası albümler, birçok uluslararası sunumlar yaptı ve birkaç ödül aldı. Farklı mekândaki performanslarını sergileyecekler.Umarım eğlenceli bir akşam geçirirsiniz"dedi

Brezilya İstanbul Baş Konsolosu Paulo Roberto França  Ritz Carlton, Beşiktaş ve Maltepe işbirliğinin bir sonucu olarak, Belediye Sponsorlarına, (Türk Hava Yolları, Anadolu Etap, Ritz Carlton, Votorantim Çimento, Demak Gıda, Numara On Kahve, Banvit, Kötücüler ve Berndtson) ve buna katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu.
"Tüm Fahri Konsoloslarımızı görmekten mutluluk duyuyorum. Brezilya ve Türkiye için en iyisini diliyorum. İstanbul'u ve bu güzel ülkeyi ne kadar çok sevdiğimi söylemek istiyorum."sözleriyle konuşmasını noktaladı.
.İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin Türkiye-Brezilya iki ülke siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerin geliştirilmesinden olan inancını dile getirdi. Gültekin "Brezilya, Latin Amerika ve Karayipler bölgesinde ilişkilerimizin en ileri düzeyde olduğu ülke olup Güney Amerika’daki ilk stratejik ve bölgedeki en büyük ticari ortağımızdır."açıklamalarında bulundu.
Brezilya konsolosluk ilgililerin verdikleri bilgilere göre; “1822'de Portekiz parlamentosu ilk koloni statüsüne geri dönmek isteyince, Brezilyalılar, Dom Pedro Jose Boni Facia de Andrada Silvan'ın liderliğinde bağımsızlık hareketlerini başlattılar ve 7 Eylül 1822'de bağımsızlıklarını ilan ettiler. Brezilya İmparatorluğu 1889 yılına İkinci Dom Pedro zamanında darbe ile krallık idaresi yıkılarak cumhuriyet idaresi kuruldu. Darbe lideri Manuel Deodoro da Fonseca ülkenin ilk cumhurbaşkanı oldu. 1914'te siyasi birliği temin eden Brezilya, bütün dünya ülkeleri tarafından tanındı.”

yilmazparlar@yahoo.com



16 Ağustos 2017 Çarşamba

KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu- Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) -Yılmaz Parlar

Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız
KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları Kapsamında Clarion Hotel Golden Horn Hotelde 15 Ağustos 2017 Salı günü Ekonomi  Gazetecilerle Bir Araya Geldi.
Başkan Celal Toprak EGD Buluşmaları konsepti hakkında Bakan Fikri Ataoğlu ve Heyetine kısa bilgilendirme yaptıkdan sonra Bakanın sunumunu kısa tutarak soru-cevaplarla ilerlemenin daha verimli olacağını teklif ederek hiperaktif bir toplantı olmasını sağladı.
Akdeniz’in en önemli turizm destinasyonu olmasına rağmen, büyük bir turizm potansiyeline sahip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, haketdiği turizmin istenilen seviyeye gelmesi için KKTC Turizm ve Çevre Bakan Fikri Ataoğlu yeni bir tanıtımla faaliyetlerini sürdürüyor. KKTC Turizm ve Çevre Bakan Fikri Ataoğlu ziyaret etdiği seyahat acentalarında Yunan ada reklamları gördüğünü Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız' şeklinde herhangi bir reklam görmediğini, KKTC diye bir ada olduğunu belirterek, bu adaya sahip çıkılması çağrısında bulundu.
KKTC Turizm Bakanlığınca, her yıl için yüzde elli oran artımaıy hedeflerken Bu sene 1,5 milyon turist öngörüleri var. Ağustos ayına kadar 800-900 bin kişiye geldiklerini hedefi yakalıyacaklarını söyledi.
Bakan Ataoğlu, yaptıkları faaliyetlerden sonra, Rumlarla karşı mücadele verdiklerini ciddi kavgalar yaşadıklarını açıkladı.
Dünya Sağlık Turizm Konseyi içerisindeki yerlerini alırken karşı karşıya kaldıklarını, sağlıkla siyaseti karıştırmamalarını ve kendilerinin de üye olmalarını böylelikle Kuzey Kıbrıs 54’üncü üye ülke, Güney Kıbrıs 55’inci üye ülke olduklarını, sayelerinde Dünya Sağlık Konseyi içerisinde yerlerini aldıklarını ifade etdi.
Basın mensupların sorularını cevaplıyarak ilerleyen toplantıda bir gazeteci arkadaşın sorusuna karşı, İzolasyon ve ambargoların kalkmasıyla ilgili KKTC’de yaşayanların yapacak hiçbir şeyi olmadığını, “Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya çalıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nüfus dediğimiz nüfus, ana vatanın önünde bir takoz olarak durur. Ana vatanın önünde takoz olma niyetimiz yok. 300-400 bin nüfus ne isek bu şekilde devam edebiliriz. Yeter ki ana vatanın önünde takoz olmayalım” şeklinde cevapladı.
KKTC'nin Lefke bölgesinde 1913-1974 yılları arasında bakır madeni işleten Amerikan kuruluşu Kıbrıs Maden Şirketi'nin (CMC), 10 milyon ton tehlikeli atığı kontrolsüz şekilde çevreye döktüğü Sorumuz üzerine üniversitelerle birlikde yürüttükleri çalışmalar sonucunda zehirli atıkların gömülmesi kararına vardıkları cevabı alıyoruz.
Yabancıların ülkelerine gelip yatırım yapmasıyla ilgili olarak;  “Biz kendi kendimize yeteriz, yeter ki biz adamıza sahip çıkalım” açıklamalarında bulundu.
Doğu bölgesindeki Dipkarpaz’da iyileştirme çalışmaları olduğunu, bölgede farklı bir turizm konsepti uygulanacağını, bölgedeki yerel yönetim ve  STK’lar ile yaptıkları görüşmeler sonucunda gelen talepleri değerlendirdiklerini, köy tarzı turizm yatırımı olacağını dile getirdi.
Konaklama hakkında "Geceleme oranında yüzde 42'lik bir artış var. 2016 ile 2017'yi kıyasladığımızda yüzde 50'lik artış hedeflemiştik ve yüzde 50'lik artışa son sürat gidiyoruz. Yatak sayımız 22 bin civarında. Hava ve deniz yoluyla gelen yolcu sayısında yüzde 12'lik artış var. Kara yoluyla girişlerde yüzde 11,3 artış var. Konaklamada ocak ve temmuzdaki doluluk oranı bir önceki yıla göre yüzde 28 civarında artmış."
 Ataoğlu, şu anda sağlık turizminden pay almaya başladıklarını ama hedefledikleri noktada olmadıklarını dile getirdi.
Bakan Fikri Ataoğlu, İsrailli turistler ile ilgili, "Türkiye üzerinden o kadar uğraş vermiş olmamıza rağmen başaramadık. Rum kesiminden şu anda getiriyoruz. Çok mu rahatım. Değilim. Her zaman her yerde olduğu gibi Rumlarla bir gün karşı karşıya kalacağımın bilinci içerisindeyim." dedi. Ayrıca direkt uçuş olayında sıkıntı olduğunu, direkt uçuşların denendiğini ama çok büyük cezalarla karşı karşıya kalındığını söyledi.
Yatırım için alınan arazi ve lisanslar sorusuna  "Arazilerde herhangi bir iptal yapılmış değil. Eylül ayına kadar bir süre tanındı. Bu süre sonunda ilgili firmaların almış oldukları araziler, şartsız, herhangi bir hak talep etmeden iptal edilip bunlar ihale usulüyle yeniden yeni yatırımcılara açılacak. İsimleri deşifre etmeyelim, yatırım yapmalarını istiyorum. Ben kimsenin elinden arazinin alınmasını ve başka birine verilmesini istemiyorum. Tek bir isteğim var; alan arkadaşlarımız bu almış oldukları arazilere bir an önce yatırımlarını yapsınlar, yatak sayımızı artıralım. Bafra Bölgesi'nde önümüzdeki ay sonu veya en geç ondan sonraki aybaşında eğlence mekânlarının oluşturulması planlanıyor. Bafra Bölgesi'nde bu yatırımlar gerçekleştirildiği takdirde ciddi şekilde turist ve istihdam yaratılacak."dedi
Suyun adaya gelmesiniyle hayatı canlandırdığını, Rum kesimine ihtiyac duyduklarında su verebileceklerini söylediğini aktardı.
Toplantı hatıra fotografı çekilerek sonlandı.
yilmazparlar@yahoo.com

22 Temmuz 2017 Cumartesi

DERİNDEN GELEN KÖKLER-YILMAZ PARLAR

DERİNDEN GELEN KÖKLER

Birleşik Metal-İş’in 70.kuruluş yıldönümünün kutlandığı gecede 70 yıllık mücadele tarihini detaylarla ortaya koyan “Derinden Gelen Kökler” kitabın lansmanı ile İşci önderi olarak bilinen Kemal Türker adına adına ilki düzenlenen Emek araştırmaları ödül töreni birlikde Kadıköy Belediye Başkanı Akyurt Nuhoğlu evsahipliğinde Kadıköy Evlendirme salonunda gerçekleştirildi

"İşçi Dostu Bülent Ecevit'in DSP'si Metal-İş Sendikasının 70.yılında da İşçi dostlarıyla birlikteydi."
22 Temmuz 1980 günü katledilen Kemal Türkler ve sendikal mücadele yitirilen kişiler anıldı.
Diske bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasının 70.yıl kutlama gecenin sunuculuğunu Makinalaşmak şiiriyle başlayan Merve İleri üstlendi.
Değerli Sanatcı Bilgesu Erenus yazdıklarıyla eserleriyle ve duruşuyla “El kapısı”ndan “Nereye Payidar”a “Altıncı Gün”den “Dokumacılar”a emekcileri anlatan bir konser verdi. Metal-İş sendikası Genel başkanı Adnan Serdaroğlu santacıya plaket takdim etdi. Kutlamada Metal-İş sendikası Genel başkanı Adnan Serdaroğlu günün önemini vurgulayan konuşma yaptı.Konuşmasında sendika tarihini ve bugünkü misyonu anlatırken, "Derinden Gelen Kökler" kitabına emeği geçen çalışma komisyonuna teşekkür etti.
Kadıköy Belediye Başkanı Akyurt Nuhoğlu teşekkür konuşmasını müteakip kendisine DİSK kurucucu ve Genel Başkanı Onursal Başkan Kemal Türker’in kızı Nilgün Soydan Türker plaket takdim etdi.
Otomobil iş sendikasındaGenel merkez yöneticiliği yapan İsmail Aykanat, Nakliyat iş sendika başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Maden iş eski genel başkanlarından Mehmet Karaca Kökler kitabı yazarlarından Mehmet Karaca, CHP Millet vekilliği yapan Süleyman Çelebi, Rıdvan Budak gibi isimler konuşma yaptılar plaket sundular. Kokteyl prolounge esnasında Bilkar Müzik topluluğu konser verdi.
Türkiye'de Sendikal hakların verilmesini sağlayan Bülent Ecevit'in partisi DSP, İl başkan ve yöneticileri ile kutlamaya katılanlar arasındaydı.

İstanbul İl Başkanı Çiğdem Mercan ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
İstanbul İl Başkanı Çiğdem Mercan Onursal Genel Başkan Bülent Ecevit'i  beyaz güvercini ile barış ve özgürlüğü Genel Başkan  Önder aksakal'ı anarak kitap hakkında soruma ; Arşiv değeri yüksek olan bu kitabın tarihe ışık tutacağı kesindir. "En bilgin aynalara, En renkli şekilleri aksettiren onlardır. Asırda onlar yendi, onlar yenildi. Çok sözler edildi onlara dair ve onlar için: "Zincirlerinden başka kaybeden birşeyleri yok denildi." İle başlıyor sözlerine
Çiğdem Mercan “Çeliğe su veren metal işçileri ile  bu önemli günde birlikteyiz.Onursal Genel Başkanımız , Siyasi hayatı boyunca, İşçi hakları için çalışmış ve hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Toplu iş sözleşmesi, Sendikal haklar ve Grev hakkının yanısıra iktidarda olduğumuz son dönem İş Güvenliği yasasını hazırlayarak, sabaha kadar mecliste geçmesini beklemiştir. Bülent Ecevit sadece Türkiye için değil, diğer ülkelere örnek tekil etmesini şu sözlerle belirtmiştir.” Soluk almadan devamla “Bildiğiniz gibi kuzeyimizde ve batımızdaki komşularımız ayrı, sosyalist bir düzene sahip. Güneyimizdeki Arap ülkelerinde de yeni sosyalist iktidarlar kuruluyor. Türkiye sanayileşme yolunda bir ülke. Er veya geç işçiler temel hak ve özgürlüklerini isteyecekler. İş bu noktaya geldiğinde gözlerini kuzeye veya güneye çevirmemeleri için şimdiden bu yasaları bizim çıkarmamız gerekiyordu.”
Birleşik Metal-İş Sendikasının önceliği, işçilerin örgütlenerek ekonomik, demokratik, sosyal ve kültürel sorunlarına sağlıklı çözümler üretmek,sendikacılığı salt toplu iş sözleşmesi yapmak olarak görmeyip yaşamın her alanında etkinliğinin artması ve bir bütün olarak toplumsal rollerinin yükseltilmesi için çaba sarfetmektedir.Bu büyük bir mücadeledir.Sendikaların ürettikleri  çözümlerin siyasal platformlarda yer bulması, çözümlerin can bulması için gereklidir. Bu düşüncelerle işçi sınıfının haklarını sözde bırakmayarak çıkarttığı kanunlarla ortaya koyan partimin kapıları, tüm işçi kardeşlerimize ve herkese sonuna kadar açıktır." dedi.
yilmazparlar@yahoo.com


22 Haziran 2017 Perşembe

HABİTAT DERNEĞİ NDEN MÜLTECİ GİRİŞİMCİLERE İFTAR -YILMAZ PARLAR

HABİTAT DERNEĞİ NDEN MÜLTECİ GİRİŞİMCİLERE İFTAR  

Her fırsatda yetkilileri tarafından, Türkiye’ye övgüler yağdıran, Türkiye’nin Dünyada en çok mülteciyi ağırlayan ülke olduğunu söyleyen, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Habitat Derneği 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, İMECE Programı kapsamında düzenlediği iftar yemeğinde, mülteci ve Türk girişimcileri bir araya getirdi. 

Habitat Derneği’nin, Suriyelilerin Türkiye ekonomisine artı değer katmaları için Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile birlikte hayata geçirdiği İMECE Programı kapsamında, bir iftar yemeği düzenledi. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü, Mülteci Suriyeli girişimciye ait olan Vezir Han Şark Sofrası Restaurant’da gerçekleşen iftar yemeğine, 50’den fazla mülteci ve Türk girişimci katıldı. 

Türkiye'nin 2,9 milyon kişiyle en fazla sayıda mülteci ağırlayan ülke, mültecilerin yüzde 51'ini 18 yaş altı çocuklar oluşturuyor.

Dünya genelindeki mültecilerin yüzde 55'i Suriye, Afganistan ve Güney Sudan'dan geliyor. Türkiye'yi 1.4 milyon mülteciyle Pakistan ve 1 milyon mülteciyle Lübnan takip ediyor.
Mülteci sayısının nüfusa oranı sıralamasında ise Lübnan ilk sırada yer alıyor. Lübnan'da 6 kişiden biri mülteciyken, bu ülkeyi 11'de bir ile Ürdün ve 28'de bir ile Türkiye izliyor.
UNHCR verilerine göre Türkiye'de her 28 kişiden  birinin  mülteci olduğu, Türkiye'nin 2,9 milyon kişiyle en fazla sayıda mülteci ağırlayan ülke olduğuna dikkat çekilen 20 Haziran Dünya Mülteciler Gününde, Dünya konjonktürünün en önemli konularından biri olan mültecilerle ilgili pek çok çalışmada yer alan Habitat Derneği Girişimcilik Programı Direktörü Yoni Pinto “Habitat Derneği olarak bugüne kadar mültecilerle ilgili birçok çalışmada yer aldık. Yalnızca Türkiye’de değil, dünyada hemen hemen her ülkede var olan ve sıklıkla tartışılan bu konu için Amacımız çözüm üretmek ve konuya seyirci kalmamak. Bu kapsamda, ekonomimize katkı sağlamak isteyen girişimci mültecileri, Ramazan ayı ve 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü olması vesilesiyle Türk girişimcilik ekosisteminin önemli oyuncuları ile iftar yemeğinde bir araya getirdik. Çalışmalarımıza İMECE Programı ile devam ediyoruz.” dedi.

Türkiye genelinde 5000 genç gönüllüsü ile sürdürülebilir kalkınma alanında çalışan İstanbul merkezli sivil toplum kuruluşu olan, 20  yıldır çalışmalarını hayata geçiren Habitat Derneği (Habitat) ilgililerinden aldığımız bilgiye göre;
Program içinde Suriyeli girişimciler, girişimci olmak isteyen adaylar katılacaklar. Girişimcilere, iş fikir ve modellerini nasıl geliştirebilecekleri, teknolojiyi işlerini büyütmek için nasıl kullanabilecekleri, finansmanlarını nasıl yöneteceklerine dair finansal okuryazarlık ve iş hukuku gibi konular anlatılacak. Yapılacak çalıştaylarla ise girişimcilerin bu konularda güçlendirilmesi sağlanacak. Küresel ölçekte başarılarını kanıtlamış yöneticileri, Türkiye'nin önde gelen iş adamları ve fikir önderleri ile bir araya gelme imkanı bulacak. 

İftarın verildiği mekan Fatih Fevzipaşa caddesi Ocaklı sokakda bulunan Vezir Han Şark Restaurant sahibi Girişimci Suriyeli Hasan Douba’dan bahsetmeden geçemiyeceğiz. Suriye’de fermuar fabrika sahibi olduğunu mesleğini İstanbul’da devam etdirmesi güç olduğu için Restaurant açtığı otantik Suriye yemeklerini hizmet verdiğini öğreniyoruz. Güleryüzlü mesleğinin profesyonelleriyle kurduğu kadrosu leziz duraklardan tercih edilecek yiyecek- içecek mekanlardan biri haline gelmiş. Spesiyalleri arasında Majuka-Fişneli Kebab, Frik Etli-Kebseh Etli, Jiko isimli yemekleri var. Peynirli şöbiyet ve hurma meyva suyu içeçeği de çok beğenilenler arasında oldu. 
İmece Programı ile İş dünyasına-Ekonomiye katkı getireceği inancımız ile gönüllü gençlerimizin çalışmalarını takdir ediyoruz.



yilmazparlar@yahoo.com